Bölgesel Fırsatlardan Faydalanmak için Stratejik Lojistik Yönetimi

Küreselleşmenin hız kazandığı son çeyrek yüzyılda işletmeler hem faaliyetlerindeki hızlarını korumak ve yapmış oldukları yatırımları en uygun verimlilik düzeyinde çalıştırmak hem de en önemli gelir kaynaklarını oluşturan müşterilerini bulunduran pazarlarını kaybetmemek adına lojistiğe giderek daha büyük önem atfetmişlerdir.

Prof. Dr. Avni Zafer Acar, İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde Lojistik ve Tedarik Zinciri Yönetimi alanında çalışmalar yapan bir akademisyendir. Bilgi Üniversitesi’nin Uygulamalı Bilimler Fakültesi Dekanlığı görevini sürdüren Prof. Dr. A. Zafer Acar, Lisansüstü Programları kapsamında direktörlük görevini yürütmektedir. Uzmanlık alanları arasında lojistik stratejileri, tedarik zinciri yönetimi ve taşımacılık sistemlerinin gelişimi bulunmaktadır. Prof. Dr. Acar, lojistik eğitimi ve müfredat geliştirme üzerine ulusal ve uluslararası birçok projede yer almıştır. Örneğin, Türkiye’de lojistik eğitiminin standartlarının belirlenmesi ve taşımacılıktan lojistiğe geçiş gibi çalışmalarda katkılar sunmuştur. Ayrıca, Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi’nin projelerine de destek sağlamış ve “Orta Koridor” ile ilgili birçok uluslararası konferansta konuşmacı olarak yer almıştır .

YAŞADIĞIMIZ çağ, çoklarının ifade ettiği gibi başta ticaret olmak üzere küreselleşmenin hızla yaşandığı bir dönemdir. Öğlen yemek molası için işyerinizden ayrıldığınızda gittiğiniz uluslararası çapta faaliyet gösteren hızlı yemek restoranının ürünleri nerelerden geliyor ya da kullandığınız veya giydiğiniz bir ürün gerçekten üzerinde ismi yazan ülkede mi yapılmaktadır?

Bu soruların cevabını vermeye kalktığımızda günlük ticari hayata konu olan birçok ürünün hammaddesinin ayrı, ara bileşenlerinin ayrı, montajının ayrı ülkelerde yapıldığı göreceğiz. Bu farklı coğrafyalardaki üretim gayretlerini bizim gibi farklı coğrafyalardaki müşterilerin talebini dikkate alarak sunan sistemin halkalarını bir araya getiren fonksiyon olarak lojistik karşımıza çıkmaktadır.

Dolayısıyla lojistik, yeryüzündeki tüm tüketicilerin barıma ve beslenme gibi temel düzeyde olanlardan prestij amacıyla kullanılan bir aksesuara kadar uzanan geniş yelpazedeki her türlü ihtiyacının doğru zamanda, doğru yerde, doğru şartlarda, doğru maliyetle, doğru müşteriye sunulabilmesi için hayati öneme sahip bir işletme fonksiyonudur. İşletmeler açısından bakıldığında ise lojistik, işletme girdilerinin sağlanmasında, işletme içi süreçlerde ürün ve ilişkili bilginin akışında ve işletme çıktılarının uygun pazar dilimlerine dağıtımının sağlanmasında stratejik önemli bir rolü olup aynı zamanda gerek işletme maliyetleri gerekse işletmenin değer yaratması açısından kritik düzeyde önemlidir. Üstelik lojistik işletmeler arası ürün akışını sağlayarak tedarik zinciri ismi verilen bütünleşik yapının fiziki olarak gerçekleşmesine de sağlamaktadır.

Küreselleşmenin hız kazandığı son çeyrek yüzyılda işletmeler hem faaliyetlerindeki hızlarını korumak ve yapmış oldukları yatırımları en uygun verimlilik düzeyinde çalıştırmak hem de en önemli gelir kaynaklarını oluşturan müşterilerini bulunduran pazarlarını kaybetmemek adına lojistiğe giderek daha büyük önem atfetmişlerdir. Ancak lojistik çoğu kez salt bir ulaştırma faaliyetiyle bazen de bilgisayarlar üzerinde yapılan sayısal optimizasyon uygulamalarıyla tanımlanmaya çalışılmıştır. Oysaki lojistiğin ileri düzeyde birçok hesaplamayı beraberinde getiren sayısal ve mali yönü bulunmakla birlikte her aşamasında planlama, organizasyon, icra ve kontrolü gerektiren yönetsel bir yönü de bulunmakta ve kritik öneme sahip olmasına rağmen ulaştırma lojistik fonksiyonlarından sadece bir tanesini oluşturmaktadır.

Bu bakış açısıyla incelemeye devam edersek lojistiğin bir işletme fonksiyonu olmakla beraber işletmeler arası stratejik bir işbirliği olan tedarik zincirleri içinde oynadığı rol açısından stratejik bir önemi olup işletme stratejilerinin belirlenmesinde önemli bir belirleyicidir.

Konuya biraz da makro açıdan bakarsak; özellikle pandeminin etkileriyle yeniden fark edilen Türkiye’nin genç ve nitelikli iş ve üretim gücü ile Avrupa pazarlarına yakınlığımızdan bir fırsat yaratabilmek ancak ilgili sektör ve ihracatçılara güçlü ve müşteri odaklı bir lojistik hizmet sunabilmemiz durumunda bir fırsat yaratma potansiyeline sahiptir.

Değerli lojistik dostları;

Stratejik yönetim yazar ve araştırmacılarının hem fikir olduğu üzere stratejisi olmayan vizyon sadece bir hayaldir. Eyleme dökülmeyen strateji de kâğıt üstünde kalmaya mahkumdur. Vizyon temelli bir strateji olmadan gerçekleştirilen eylemler ise anlamsızdır.

Biliyorum ki lojistik sektöründe cefakâr bir şekilde çalışan herkesin bu ülkenin geleceğine dair hayalleri bulunmaktadır. İşte bu nedenle güçlü bir ekonomi için güçlü bir lojistik ilkesiyle çalışmak için tüm eylemlerimizi vizyon temelli bir stratejiye dayandırmak mecburiyeti ortaya çıkmaktadır.

Dostçakalın.

Yayınlama: 02.02.2022
Düzenleme: 19.01.2025 19:20
14.172
A+
A-
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.