Merhaba değerli okuyucular,
Türkiye’nin raylı sistemler sektöründeki potansiyelini ve gelecek vizyonunu değerlendirmek amacıyla hem kent içi, hem de ana hat demiryolu projelerinde derin tecrübesi bulunan Serdar Aslan Bey ile bir araya geldik. Kendisi, projelerdeki yerlilik oranını %15’lerden %70’lerin üzerine çıkararak önemli bir başarıya imza atmış, bu süreçte teknik şartnamelerin detaylı bir şekilde tanımlanmasını ve geliştirilmesini sağlayarak yerli firmalarla sahada yoğun bir iş birliği yürütmüştür. Serdar Bey’in bilgi birikimi ve deneyimleri sayesinde, sektörün mevcut durumu ve geleceği hakkında değerli içgörüler edindik. Bu sayede raylı sistemler sektörünün gelişimine yönelik gerçekçi ve ileriye dönük fikirlerin ortaya çıkmasına zemin oluştu.
Dünya genelinde yükselen bir trend olan demiryolu sektöründe, Türkiye liderlik potansiyeline sahip önemli bir aday ülkedir. 240,8 milyar Euro gibi devasa bir hacme ulaşan dünya demiryolu pazarından daha büyük bir pay almak, Türkiye’ye önemli ekonomik fırsatlar sunmaktadır. Türkiye, demiryolu alanındaki bilgi birikimi, tecrübesi ve özel & kamu kuruluşlarının vizyonuyla bu hedefe ulaşabilecek güçtedir.
Demiryolu pazarı farklı segmentlerde farklı büyüme oranları gösteriyor. Özellikle EMU pazarı, 2028 yılına kadar yıllık %7,1 büyüme ile 2028’de 16 milyar Avro’ya ulaşması bekleniyor. Avrupa, 2023 yılında 5,9 milyar Euro ile EMU pazarında lider konumda. Çin ve Hindistan gibi yükselen ekonomilerde de EMU pazarı hızla büyüyor. Bu durum, Türkiye için önemli fırsatlar sunuyor. 2028 yılına gelindiğinde 2,4 milyar Euroluk bir BEMU (Batttery Electric Multiple Unit, Akülü Elektrikli Tren Seti) ve HMU (Hydrogen Electric Multiple Unit, Hidrojen Tren Seti) , pazarı oluşacağı öngörülmektedir.
Şehirlerarası ve yataklı tren pazarında da yıllık %30 büyüme öngörülüyor. 2028’de yataklı ve kuşetli vagon pazarının 365 milyon Euro’ya ulaşması bekleniyor. Hafif raylı sistem pazarı ise yıllık 2,8 milyar Euro hacme sahip ve 2026’ya kadar %4 büyümesi öngörülüyor.
Demiryolu hatlarının elektrifikasyonu da önemli bir fırsat alanı olacağı öngörülmektedir. Küresel pazar hacmi 10 milyar Euro civarında ve yıllık %5 büyüme öngörülmekte. Türkiye’nin elektrifikasyon işlerinde oranının artırması hem yerli üreticiler için hem de stratejik bölgemizde önemli faydalar sağlayacağı düşünülmektedir.
Türkiye, demiryolu sektöründe köklü bir geçmişe ve güçlü bir altyapıya sahip. Kamu kuruluşlarımızın bilgi birikimi ve tecrübesi, sektörün gelişimi için önemli bir avantaj sağlıyor. Ayrıca, Türkiye’nin genç ve dinamik nüfusu, sektörde ihtiyaç duyulan nitelikli iş gücünü yetiştirme potansiyeli taşıyor. Türkiye’nin 11. Kalkınma Planı, imalat sanayinde her düzeyde teknolojik dönüşüme odaklanıyor ve demiryolu sektöründe yerlileştirme hedeflerini ön plana çıkarıyor. 12. Kalkınma planında Raylı Sistem Araçları Sanayi, Kimya, İlaç ve Tıbbi Cihaz, Elektronik, Makine, Elektrikli Teçhizat, Otomotiv kritik ve öncelikli konu olarak belirlenmişti.
2023 yılında proje bazlı yatırım destek programı kapsamında 491 milyar TL’lik yatırımla toplam 64 proje destek almıştır. Bu da devletin demiryolu sektörüne verdiği önem ve desteğini gösteriyor.
Kamu Kurumlarımız; sahip olduğu geniş ve modern tesisler ve deneyimli iş gücü ile Türk demiryolu sektörünün lokomotifi konumundadır. Kamu Kurumu’nun 2029 yılına kadar EMU, BEMU, HEMU, lokomotif ve metro gibi farklı platformlarda prototip ve seri üretim hedefleri doğrultusunda çalışmalarını sürdürmektedir. Şanslıyız ki metro, hafif raylı sistem araçları kurumlarımız tarafından tasarlandı, ticarileşti ve şu anda işletmede milyonlarca yolcu taşıyorlar. Tüm bunlar olurken ihracat kapasitemizin de artarak devam etmesi gerekmektedir. Dünya demiryolu araç ve hizmet ihalelerinin %3’üne teklif vermeyi ve teklif verilen ihalelerin %25’ini sözleşmeye dönüştürmeyi hedeflendiğinde önemli başarılara imza atacağız.
Türkiye’nin demiryolu sektöründeki potansiyelini tam olarak değerlendirebilmesi için stratejik hamleler yapması gerekiyor. Bunların yanında ticarileştirme, olumlu nakit akışını etkin ve bir finans modelleme ile süründürülebilir kılmalıyız.
İhtiyaç ve hedeflenen raylı sistem araç alımı:
*~4,3 milyar€
*~1074 ad. demiryolu aracı seti, modül ve vagon
*12,6 milyar €
*2640 adet. Demiryolu araçları seti, modül ve vagon
2040 ile 2053 arasındaki fırsatları ayrı ayrı ele almak stratejik olacaktır. Bu konuda Arus kümelenmesi Koordinatörü sektör duayenlerinden Dr. İlhami Pektaş Bey ile istişare etme fırsatı bulduk. Mutabık kaldığımız aşağıdaki fırsatları da şimdiden inceleyip, bir ana plan kapsamında hem Türkiye’mize hem de küresel olarak dünya katma değer olarak kazandırabiliriz.
Planlarımızı yüzyıllık olarak modellememiz gerekir. 2100 yılında Dünya ticaret hacminin 150 milyar tona çıkacağı öngörülüyor ve sadece Dünya ticaretini değil, gezegenler arası ticaret hakkında değerlendirme yapmaya başlamalıyız. Ulaştırma paydaşları olarak planımızı oluşturup Kızıl Elma hedefimizi belirlemek için doğru nokta burası.
Sektörde tecrübeli, dinamik ve “mutfaktan, sahadan gelen” uzmanlardan yararlanarak, yerel, bölgesel ve küresel rekabette fark yaratabiliriz. Stratejik planlama, teknoloji geliştirme, iş geliştirme modelleri ve uluslararası iş birlikleri ile olumlu sonuçlara beklenenden daha kısa zamanda ulaşarak, Türk demiryolu sektörünü küresel bir lider haline getirebiliriz. Bunun için, katma değeri olan yerlileştirmeyi artırarak, katma değeri yüksek ürünler tasarlamak ve üretim potansiyelimizi daha fazla ön plana çıkarmak büyük önem taşımaktadır. Ayrıca, dijitalleşme, inovasyon, Ar-Ge ve Ür-Ge ’ye yatırım yaparak, sektördeki rekabet gücümüzü artırmalı ve küresel pazarda nihai hedefimiz, Kızıl Elma, sürdürülebilir liderlik olmalıdır.
Selam ve Saygılarımla
Yiğit Belin
Raylı Sistem ve Elektrikli Araçlar Toplu Ulaşım, Yigitbelin.com
İlgili konular hakkında iletişim için e-mail : yigit@yigitbelin.com
Not: Kullanılan bilgilerin kaynağı kamuya açık, resmi yayınlar, rapor ve çalışmalardır.
Ayrıca yazarın kendi oluşturduğu raporlar ve kendi değerlendirmeleridir.