2033’te Raylı Dijitalleşme Fırsatı: ~200 Milyar Euro

İstanbul Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nden 2003 yılında mezun olan Yiğit Belin, 2009’da İspanya’da UM’de MBA eğitimini tamamlamış ve 2011’de PMP eğitimi almıştır. Kariyerine uluslararası satış ve dış ticaret pozisyonlarında başlayan Belin, 2008 yılında CAF’ta İstanbul Metro Projesi’nin (M4) Proje Yöneticisi olarak raylı sistem sektörüne adım atmıştır. 2013-2024 yılları arasında Bozankaya’da satış, iş geliştirme, sözleşme yönetimi ve kurumsal iletişim gibi alanlarda liderlik yapan Belin, sürdürülebilir ulaşım projelerinde uzmanlaşmıştır. 2024’te Alstom’da Ticari Direktör olarak görev almış, 2025’te ise kendi girişimi RedApple’ı kurmuştur. Belin, ARUS Başkan Yardımcılığı, URAYSİM Yönetim Kurulu Üyeliği ve DEİK İş Konseyi Başkan Yardımcılığı gibi önemli pozisyonlarda bulunmuş; İngilizce ve İspanyolca bilmektedir. İş dışında dalış, yüzme, basketbol ve fotoğrafçılıkla ilgilenmektedir. Evli olan Yiğit Belin, ulaşım sektöründe yenilikçi projelere liderlik etmeye devam etmektedir. İlgili konular hakkında iletişim için e-mail : yigit@yigitbelin.com

Demiryolu sektöründe yaşanan dijital dönüşüm artık sadece teknolojik bir merak değil; küresel çapta 162 milyar dolarlık dev bir pastanın paylaşıldığı ekonomik yukarıya doğru bir sıçrama. Bu pastadan daha büyük pay almak için firmaların akıllı stratejiler uygulaması yeterli, nasıl?

 

Rakamlar Konuşsun

 

Küresel bağlantılı demiryolu pazarı 2021’de 84.1 milyar dolar seviyesindeyken, 2033’e kadar 162.8 milyar USD’ye ulaşması bekleniyor. Bu büyümenin arkasında IoT, yapay zeka, entegre kontrol sistemleri ve siber güvenlik teknolojileri var.

MENA bölgesinin Endüstriyel IoT pazarı ise 2022’de 17.8 milyar dolar değerindeyken, 2030’a kadar yıllık %15.5 büyüme ile 45 milyar dolara çıkacak. Demiryolunun bu pazardaki payı yaklaşık %35 seviyesinde. Türkiye’nin 2023-2035 arası planladığı 35 milyar dolarlık demiryolu yatırım provizyonu niyetini belli etmekte.

 

Dijital İkizin Gücü: Metro İstanbul

 

Metro İstanbul’un dijital ikiz uygulaması başarı hikayelerinden biri. Hedefi de büyük: 2030 yılına kadar dijital ikiz modeli tüm hatlara uygulama çalışması devam etmekte.

 

Metro hat uzunluğu 241,35 km, hat sayısı 18. (Ayrıca kaynakta 8 metro, 4 tramvay, 2 hafif raylı, 2 füniküler ve 2 hava hattı olmak üzere 18 farklı hat bulunuyor). İstasyon sayısı 234 istasyon, araç sayısı 1015 araç olduğu düşünüldüğünde çılgın Türklerin nasıl bir icraat yaptıkları daha iyi anlaşılacaktır.

Çıktı olarak hedefler etkileyici, Karşılığı 31-97 Milyon Euro / yıl Kazanç

  • Bakım süresinde %12 ila %25 arasında zaman tasarrufu
  • Enerji tüketim maliyetlerinde %7,5 azalma
  • Bakım maliyetlerinde %15 azalma
  • Operasyon süresinin toplam sürenin %60’ından %75’e çıkması, bakım süresinin %40’ından %25’e düşmesi hedeflenmektedir.
  • Maliyet dağılımında enerji tüketim maliyetinin %45’ten %30’a, bakım maliyetinin %30’dan %20’ye düşmesi öngörülmektedir. Ne mutlu ki Neom veya Line’dan önce bunu sağlamış olacak
  • 1.808 yürüyen merdivende ekipman arıza oranı %90 azaltılması, bakım maliyetleri %30 düşürülmesi
  • Yerli CBTC sistemi ~%99 güvenilirlikle yıllık 120 milyon dolar tasarruf sağlaması için çalışmalar sürüyor.

 

En etkileyici projelerden biri de Rejeneratif Enerji Geri Kazanımı (REGEKAS). Trenlerin frenleme enerjisini elektrik şebekesine geri besleyen bu sistem, yıllık 28.000 MWh enerji tasarrufu sağlayarak yaklaşık 2.5 milyon dolar gibi bir tutardan söz ediliyor. Konumuzla ilgili olarak esasında en büyük resmin en önemlisi olan bir konu da kadın çalışan oranı %16,1 yükselmiş. Bu, demiryolu gibi ataerkil bir sektör için çok önemli bir başarı.

 

TCDD ve Taşımacılık Derin ve Sessiz Atılımı

 

Kurum dijitalleşme hedefine ulaşım maliyetini (2028) ~ 1.450.000.000 TL olarak belirledi. “Sıfır Kaza” hedefi doğrultusunda yapay zeka destekli dijital sistemleri tüm süreçlere entegre etme çalışmaları sürdürülmekte. Taşımacılık Genel Müdürü Sn. Ufuk Yalçın’ın %48,3 dijitalleşme hedefi, hedeflerin olması gerektiği yerde olduğunu göstermekte. Ayrıca yerli Milli ETCS ve GSM-R (Sinyalizasyon) Projesi ile yaklaşık 12 milyar dolarlık bir tasarruf potansiyeli de, kurumun ve sektörün hala marjinal faydasının veya bizim deyişimizle projelere ne kadar aç olduğumuzu göstermekte, değil mi?

Autodesk Tandem platformunun bakım süreçlerine entegrasyonu, sadece teknolojik bir yenilik değil; operasyonel etkinlikte köklü bir paradigma değişimi anlamına geliyor.

Bu çığır açan platform sayesinde TCDD personeli, fiziksel müdahaleye geçmeden önce ekipman analizi ve dokümantasyonuna dijital ikiz aracılığıyla tam erişim sağlıyor. Artık saha çalışanları, ellerindeki verilerin gücüyle daha bilinçli ve hızlı kararlar alabiliyor.

Sistemin en etkileyici yanı ise izleme ve kontrol sistemlerinden gelen ekipman sinyal verilerinin Autodesk Tandem’de merkezi olarak depolanması ve öngörücü analiz için yapay zeka (AI) ile entegrasyon çalışmalarının hızla devam etmesi. Bu teknolojik sinerji, bakım planlamasını reaktif(-) yaklaşımdan, proaktif (+) stratejiye dönüştürüyor.

Ayrıca IoT alanında TCDD Ağ Yönetim Sistemi (NMS), Huawei, yerel ortak Innova ile birlikte TCDD’nin 18 ayrı ağını merkezi bir Ağ Yönetim Sistemi’nde (NMS) konsolide etmiş ve bu sistem 14.000 km’den fazla demiryolu boyunca GSM-R baz istasyonlarını, SDH, DWDM, yönlendiricileri, anahtarları, sunucuları ve depolama birimlerini izleyebiliyor. Bu büyük ölçekli NMS dağıtımı, sağlam, merkezi olarak yönetilen bir iletişim altyapısı kurmaya odaklanmıştır. Bu temel adım, daha gelişmiş, sensör odaklı IoT uygulamalarının (örneğin, demiryolu araçları veya hatlar için yaygın öngörücü bakım gibi) etkin bir şekilde ölçeklendirilebilmesi için kritik öneme sahiptir. Bu, TCDD’nin dijital yeteneklerini katman katman inşa ettiğini göstermektedir.

 

Küresel Arenada İlham Veren İşbirliği

 

Bu arada küresel sahnenin önde gelen isimleri Deutsche Bahn ve Stadler da boş durmuyor. İki dev firma, bir trenin dijital ikizini oluşturmak için yapay zeka kullanarak el ele vermiş durumda. Bu stratejik işbirliği, sadece kendi operasyonları için değil; tüm demiryolu sektörü için örnek teşkil eden bir model olarak görülüyor.

 

NEOM ile Rekabet mi, İşbirliği mi?

 

Küresel dijital ikiz pazarı 2030’da 146.9 milyar dolara ulaşacak. Suudi Arabistan’ın NEOM projesi metaverse entegrasyonu ve 1 milyar dolarlık AI yatırımıyla öne çıkıyor.

Türk yazılım şirketlerinin MENA pazar payının 2028’de 750 milyon dolara ulaşması bekleniyor. NEOM’da Türk firmalarının yıllık katkısı 2027’de 45 milyon dolara çıkabilir. Bu rakam Türkiye’nin potansiyeli için çok düşük ama rakamlar gösteriyor ki rekabet kadar işbirliği de mümkün.

 

Raylı Sistem Lojistiği

 

2053 Ulaştırma ve Lojistik Ana Planı doğrultusunda, demiryolunun şehirlerarası yük taşımacılığındaki payının yüzde 21’in üzerine çıkarılması hedefi için çalışılmaktadır. Bu plan ayrıca imalat sanayii lojistiğinde demiryolu yük taşımacılığının payının artırılmasını ve üretim yerleri ile limanlar ve lojistik merkezler arasında iltisak hatlarının kurulmasını sağlamayı da hedeflemekte.

Nesnelerin İnterneti (IoT), demiryollarında öngörücü bakım, gerçek zamanlı konum takibi, varlık yönetimi ve izleme gibi temel uygulama alanlarına sahiptir. IoT’nin “modal aktarma görünürlüğü” faydası, intermodal yük taşımacılığının verimliliğini doğrudan etkilediği için özellikle Türkiye gibi büyük lojistik merkezleri olmayı hedefleyen bölgeler için kritik önemdedir.

Yapay Zeka (AI) ve Makine Öğrenimi (ML), rota planlama, varlık izleme ve öngörücü bakım gibi alanlarda kullanılmaktadır. AI, dijital ikizlerin gerçek zamanlı optimizasyon ve öngörücü yetenekleri için kritik öneme sahiptir. Endüstriyel demiryolu sahalarında  İçinden veya özel ekranlar aracılığıyla uzaktan kontrol edilmesini sağlayarak manuel işlemleri azaltmakta, verimliliği ve güvenliği artırmaktadır.

Demiryolu altyapısındaki eksiklikler, yetersizlikler ve kısıtlamalar (yüksek eğimler, dar kurp yarıçapları, tek hat işletmeciliği, yetersiz elektrifikasyon ve sinyalizasyon sistemleri, istasyon yollarının yetersiz uzunluğu ve saiding yetersizliği) ulusal demiryolu şebekesinin verimli ve etkili kullanımını engellemektedir. Bu durumlar gecikmeleri artırır, kapasiteyi azaltır ve itibarın azalmasına yol açabilir. Bu bakımdan teknolojiden (dijitalleşme) azami olarak yararlanmamız ve marjinal faydadan zamanında gerekmekte.

Yükte boş dönüşlerin azaltılması için çalışmalar yapılması ve özel şirketlerle işbirliği modelleri geliştirilmesi gerekmekte. Lojistik merkezler ve OSB’ler ile işbirliklerinin artırılması ve belirli güzergah ve yük türleri/miktarları için demiryoluyla taşıma zorunluluğu getirilmesine yönelik düzenleme yapılması konusunda girişim başlatılması için sektör paydaşları ile istişare, değerlendirme yapılması, icraat ve sonuç değerlendirme yapılmalıdır. Bu bakımdan Orhan Aydın Başkan ile Ostim ve üniversite ayağı da Ostim Teknik ile sağlanabilir. Uygulama ile tekniği yani pratik ile teoriyi en iyi uygulayan üniversitelerimizden biri Ostim Teknik, burada da Rektörümüz Murat Yülek Hocamız da memleket ve sanayi için bir şans.

Ortalama lokomotif servis bakımı süresi 2023 yılında 180 dakika/adet; bunu 2028’e kadar 2 saatin altına indirmek hedefi kritik bir öneme sahiptir.

En sonunda da demiryolu teknolojilerinin yerlileşmesine destek verilmesi önemli bir stratejidir ve bu fırsatı Türasaş, Tübitak/Rute, İstanbul Metro ve özel firmalarımız iyi değerlendireceklerdir.

 

Sürdürülebilirlik ve Gelecek

Dijital dönüşümün çevresel faydaları da göz ardı edilemez. Dijital ikiz ve AI ile tren başına yıllık 300 ton karbon ayak izi azaltımı mümkün. AB karbon vergisinde %15-18 tasarruf sağlanabilir.

2027’de Türkiye’de otonom yük trenleri test sürecine başlayacak. Bu sistemler yakıt verimliliğini %40 artırırsa küresel yarışta Türkiye’nin pozisyonu güçlenecektir.

 

Zorluklar ve Çözümler

 

Yüksek başlangıç maliyeti, veri yönetimi sorunları ve nitelikli işgücü eksikliği başlıca zorluklar. Ancak kamu-özel sektör işbirlikleri (%50 hibeler), bulut tabanlı entegre platformlar ve Metro Akademi, TÜBİTAK sertifikalı eğitim programlarıyla bu sorunlar aşılabiliyor. IEC 62443 uyum karmaşıklığı için Gebze’de kurulan siber güvenlik simülasyon laboratuvarları da sektörün ihtiyaçlarına yanıt verebilir.

Fırsatları Yüz Yüze Görüşmek İçin Bekliyoruz.

Bu dijital devrimin detaylarını ve yaratacağı fırsatları 19 Haziran 2025, saat 16:00’da Eurasia 2025 etkinliğindeki “Raylı Sistemde Dijital Dönüşüm: Fırsatlar ve İş Birlikleri” oturumunda masaya yatıracağız.

Deneyimli gazeteci Oya Yılmaz‘la Mükemmel Fırtına, Dijitalleşme söyleşimize bekliyoruz. 

red apple

 

      Selam ve saygılarımla 

      Yiğit Belin

      yigit@yigitbelin.com

Yayınlama: 17.06.2025
Düzenleme: 17.06.2025 10:48
A+
A-
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.