Mercedes-Benz Türk Satış ve Satış Sonrası Eğitim Grup Müdürü Ahmet Çevik ile, Sağlık Bakım Tırı projesi kapsamında yürütülen ekonomik sürüş eğitimlerini, bu eğitimlerin sürücülere ve sektörlere katkılarını konuştuk.
Mercedes-Benz Türk Satış ve Satış Sonrası Eğitim Grup Müdürü Ahmet Çevik ile, Sağlık Bakım Tırı projesi kapsamında yürütülen ekonomik sürüş eğitimlerini, bu eğitimlerin sürücülere ve sektörlere katkılarını konuştuk.
Ekonomik sürüş eğitimi sağlık bakım tırı projesinin neresinde yer alıyor?
Ekonomik sürüş eğitimi, Sağlık Bakım Tırı projesinin temel taşlarından biri. Nasıl ki şoförlerimizin fiziksel ve zihinsel sağlığına önem veriyorsak, mesleki gelişimlerine ve sürüş becerilerine de aynı özeni gösteriyoruz. Bu eğitimlerle amacımız, şoförlerimizin yalnızca daha ekonomik değil, aynı zamanda daha güvenli sürüş alışkanlıkları kazanmalarına katkı sunmak. Trafikte daha bilinçli ve öngörülü davranan sürücüler yetiştirmek hem bireysel hem kurumsal anlamda çok kıymetli bir kazanım.
Ekonomik sürüş eğitimlerinin temel amacı nedir? Hedef kitleniz kimler?
Temel hedefimiz, sürücülerin araçlarının teknolojik donanımları hakkında bilgi düzeyini artırmak, yakıt tasarruf yöntemlerini öğretmek ve özellikle yardımcı sistemlerin verimli kullanımını yaygınlaştırmak. Euro 6 motor teknolojisi, AdBlue kullanımı, egzoz rejenerasyonu gibi konularda da farkındalık kazandırıyoruz. Hedef kitlemiz, Sağlık Bakım Tırı etkinliklerine katılan tüm şoförlerdir.
Ekonomik sürüş eğitiminin içeriğinde neler var? Teorik mi, uygulamalı mı sunuluyor?
Ekonomik sürüş eğitimlerimizi genel olarak hem teorik hem de uygulamalı olacak şekilde gerçekleştiriyoruz. Sağlık Bakım Tırı projesi kapsamında verilen eğitimler ise yalnızca teorik olarak sunuluyor. Eğitimimizin içeriğinde öngörülü sürüşün önemi, asistan sistemlerinin doğru kullanımı, ekonomik sürüş felsefesi, yardımcı fren sistemleri ve sürüş destek teknolojilerinin etkin kullanımı gibi başlıklar yer alıyor.
Katılımcılara hangi teknik bilgiler aktarılıyor? (örneğin motor devri, vites geçişleri, fren kullanımı vb.) Özellikle inşaat ve maden sahalarında ekonomik sürüş eğitimleri çok önemli. Bununla ilgili bilgi verir misiniz?
Eğitimlerimizde aktardığımız teknik bilgiler arasında; tork ve güç ilişkisi, motor devri, vites geçişleri, ekonomik devir aralıkları, retarder ve motor freni kullanımı, tempomat ve PPC sistemlerinin verimliliği gibi konular yer alıyor. Ayrıca, diferansiyel kilidi, ABS ve ASR gibi sistemlerin saha koşullarında nasıl kullanılacağını anlatıyoruz. Maden ve inşaat sahalarında eğitimlerimizi uygulamalı olarak sunuyoruz çünkü bu alanlarda verimlilik doğrudan sahada gösterilen performansla ölçülüyor.
Bu eğitimler sürücüler için ne kadar sürede ve nasıl tamamlanıyor?
Eğitimlerimizi planlarken katılımcı sayısını dikkate alarak ilerliyoruz. Genellikle bir gün içinde, birer saatlik 2 ila 3 seans halinde gerçekleşiyor. Böylece şoförler hem sağlık hizmetlerinden yararlanabiliyor hem de eğitime katılabiliyor.
Ekonomik sürüşün filo işletmelerine sağladığı tasarruf ortalama ne düzeydedir?
Eğitimlerimizde aktardığımız ekonomik sürüş felsefesini benimseyen işletmelerin yakıt giderlerinde ciddi avantajlar elde ettiğini gözlemliyoruz. Kullanım alışkanlıklarına bağlı olarak sonuçlar değişkenlik gösterse de bugüne kadar aldığımız geri bildirimler oldukça net: nakliye sektöründe minimum yüzde 5, inşaat ve maden sahalarında ise minimum yüzde 10 oranında yakıt tasarrufu sağlanabiliyor.
Bu tasarruf, sadece maliyetleri düşürmekle kalmıyor; aynı zamanda karbon salınımını azaltarak çevresel sorumluluğa da katkı sağlıyor.
Eğitim alan sürücülerde gözlemlediğiniz davranışsal değişiklikler neler oldu?
Eğitimlerin ardından sürücülerden en çok duyduğumuz cümlelerden biri şu oluyor: “Ekonomik sürüş, yavaş gitmek demek değilmiş.” Sürücüler doğru bilinen yanlışları fark ediyor, öngörülü sürüş tekniğiyle yola daha fazla odaklanıyor ve edindikleri teknik bilgiler sayesinde gereksiz vites değişimlerinden kaçınarak daha az yoruluyorlar. Bu da hem konforlarını artırıyor hem de araç verimliliğine katkı sağlıyor. Eğitim sonrası öngörülü sürüş kontrol sisteminin kullanımında ciddi bir artış gözlemleniyor. Ayrıca retarder sisteminin doğru zamanda kullanılması sayesinde fren sistemi daha az yıpranıyor; bu da acil durumlarda fren performansının artmasına olanak tanıyor.
Eğitim sonrası sürücülerin performansında ölçülebilir bir fark oluşuyor mu? Takip ediyor musunuz?
Eğitimlerde öncesi ve sonrası sürüş performanslarını karşılaştırıyoruz. Yakıt tüketiminde gözle görülür farklar oluşuyor ve bu farkı katılımcılara doğrudan gösteriyoruz. Ayrıca eğitim sonrası filolarla iletişimimizi sürdürüyoruz ve sürücülerin kazandığı alışkanlıkları koruyup korumadıklarını düzenli olarak takip ediyoruz.
Şimdiye kadar kaç sürücü bu eğitimi aldı ve geri bildirimler nasıl?
Sağlık Bakım Tırı projesi bu yıl dördüncü sezonuna girdi, biz de bugüne dek bine yakın sürücüye eğitim verdik. Aldığımız geri bildirimler son derece olumlu. Katılımcılarımız, eğitimlerin farklı bölgelerde de yapılmasını istediklerini ve daha fazla sayıda meslektaşlarının bu eğitimlerden faydalanması gerektiğini sıkça dile getiriyor.
Ticari taşımacılık, maden ve inşaat firmaları için bu eğitim neden kritik? Özellikle artan akaryakıt maliyetleri düşünüldüğünde nasıl bir avantaj sağlıyor?
Bu sektörlerde araç giderleri, şirketlerin en büyük maliyet kalemlerinden birini oluşturuyor. Dolayısıyla yakıt tüketimini azaltmak, hem doğrudan finansal tasarruf hem de çevresel sorumluluk anlamına geliyor. Eğitimli, bilinçli ve dikkatli şoförler sayesinde sadece işletmeler değil, toplum da kazanıyor.
Eğitimde Mercedes araçlarına özgü teknolojik sistemler (örneğin yakıt yönetimi, otomatik şanzıman desteği) tanıtılıyor mu?
Elbette. Araçlarımız sürekli gelişen teknolojilerle donatılıyor. Yeni araç alan kullanıcılarımıza bu sistemlerin avantajlarını ve kullanım yöntemlerini aktarıyoruz. Örneğin GSR (General Safety Regulation- Genel Güvenlik Yönetmeliği) kapsamında sunduğumuz güvenlik teknolojileri, kullanıcıların sadece bugünün değil geleceğin beklentilerini de karşılamalarını sağlıyor.
Bu tür projelerin sürücü sağlığı, güvenliği ve mesleki gelişimi üzerindeki etkilerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Karayolu yük taşımacılığı ülkemizde toplam taşımacılığın önemli bir kısmını oluşturuyor. Bu tabloya baktığımızda; eğitimli, sorumluluk sahibi ve diğer sürücülere saygılı profesyonel şoförler yetiştirmek büyük önem taşıyor. Mercedes-Benz Türk olarak bu konuda ciddi bir sorumluluk üstleniyoruz ve Sağlık Bakım Tırı projesiyle bu sorumluluğu sahada gerçek anlamda hayata geçiriyoruz.
Mercedes-Benz Türk’ün insanı merkeze alan bu yaklaşımı, yalnızca teknolojide değil, toplumsal katkıda da öncü olmayı hedefliyor. Dördüncü sezonunda da yollarda olan Sağlık Bakım Tırı, hem şoför sağlığı hem de mesleki gelişim alanında örnek bir sosyal sorumluluk modeli olarak dikkat çekmeye devam ediyor.