Rekabet Değil Bütünleşme; Lojistikte Intermodal Dönüşüm Zamanı

DTD - Demiryolu Taşımacılığı Derneği Genel Müdürü

Ulaştırma deyince akıllara hâlâ modlar arası bir rekabet geliyor; oysa çağımızın sorusu “hangisi daha iyi?” değil, “birlikte nasıl daha iyi çalışırlar?” olmalı. Artık dünya, bu modların birbirine rakip değil, birbirini tamamlayan sistemler olduğunu çok iyi biliyor. Karayolu, demiryolu, denizyolu, havayolu… Her birinin güçlü olduğu alanlar var. Mesele, doğru yerde, doğru yükü, doğru modla taşımak.

 

İşte bu yaklaşımın adı: intermodal taşımacılık.

 

Türkiye’de taşımacılığın büyük kısmı – yaklaşık %85’i – karayolu ile yapılıyor. Bu hem çevresel etkiler açısından hem de uzun vadeli maliyet bakımından ciddi bir dengesizlik demek. Demiryolunun toplam yük taşımadaki payı %5’in altında. Oysa birçok kişi hâlâ demiryolunu “karayoluna rakip” gibi görüyor. Halbuki bu, meseleyi oldukça yüzeysel bir şekilde ele almak olur.

 

Demiryolu, karayolunun işini kolaylaştırır. Onun yükünü alır. Özellikle uzun mesafeli taşımaları demiryoluna kaydırdığınızda, karayolu taşıyıcıları terminal-hat-terminal modelinde daha verimli çalışır. Daha fazla sefer yapar, zamandan ve yakıttan kazanır. Üstelik çevre kazanır, ekonomi kazanır.

 

Bu model dünyada uzun süredir uygulanıyor.

 

  • Almanya, DB Cargo gibi şirketler, karayolu ile demiryolunu entegre eden lojistik ağlar kurmuş durumda.
  • Hollanda, Rotterdam Limanı’nı Avrupa’nın intermodal merkezine dönüştürdü. Yüklerin %40’ı limandan çıktıktan sonra demiryolu ya da iç suyolları ile devam
  • ABD, intermodal taşımacılığın yıllık 15 milyon TEU’ya ulaştığı dev bir pazar haline

geldi.

  • Çin-Avrupa hattı, sadece Çin’den Avrupa’ya giden trenlerde bile karayolu bağlantıları sayesinde teslimat sürelerini %40 oranında kısalttı.

 

Bu uygulamaların hepsi bize tek bir sonucu gösteriyor;

 

Modlar birlikte çalıştığında lojistik daha güçlü, daha yeşil ve daha ekonomik oluyor.

 

Avrupa Birliği, 2019’da açıkladığı Yeşil Mutabakat (European Green Deal) ile 2050’ye kadar karbon nötr olma hedefi koydu. Bu dev dönüşümde ulaşım sektörünün rolü büyük. Çünkü Avrupa’da toplam emisyonların dörtte biri ulaştırmadan kaynaklanıyor.

 

Peki çözüm? Ulaştırma modlarını yeniden dengelemek. Yani yükleri karayolundan demiryolu ve denizyoluna kaydırmak.

 

AB, bu kapsamda:

 

  • 2030’a kadar demiryolu ve iç su taşımalarını %50 artırmayı,
  • TEN-T koridorlarını intermodal merkezlerle güçlendirmeyi,

 

  • Karayolu taşımacılığına karbon vergisi getirmeyi planlıyor.

 

Bu durum, AB ile sınır komşusu olan Türkiye için de çok önemli. Çünkü AB ile olan ticaretimizde artık sadece ürün değil, karbon ayak izimiz de ölçülecek. O halde bizim de demiryolunu sadece “bir opsiyon” değil, stratejik bir zorunluluk olarak görmemiz gerekiyor.

 

Türkiye’de son yıllarda demiryolu altyapısına ciddi yatırımlar yapıldı. Hat uzunlukları artırıldı, sinyalizasyon ve elektrifikasyon oranları yükseldi. Ancak bu yatırımların büyük kısmı yolcu taşımacılığına odaklı oldu. Oysa demiryolu taşımacılığının ekonomik etkisi en çok yük segmentinde ortaya çıkmaktadır.

 

Yük taşımacılığı için özel çözümler, uygulamalar ve teşvik mekanizmaları gerekiyor.

 

  • Demiryolu bağlantılı lojistik merkezler yaygınlaştırılmalı.
  • OSB’ler, limanlar, büyük sanayi kümeleri demiryolu ile doğrudan bağlanmalı.
  • Kombine taşımacılığı teşvik eden vergi ve yatırım destekleri oluşturulmalı.
  • Özel sektörün demiryolu taşımacılığı içinde payının artması, bu alana yatırım yapması

cazip hale getirilmeli.

 

Intermodal taşımacılık sadece lojistik firmalarının meselesi değil. Bu, ülkenin rekabet gücünü ilgilendiren, çevre politikasını etkileyen, dış ticaretin geleceğini belirleyen bir strateji meselesidir.

 

Ulaştırma modları birbirinin rakibi değil, aynı orkestranın farklı enstrümanlarıdır. Birlikte uyumlu bir şekilde çaldıklarında ortaya güçlü bir ahenk çıkar. Türkiye de bu orkestranın temposunu yakalayabilir. Ama bunun için ezberleri bozmalı, demiryolunu destekleyen politikaları hızlandırmalı ve taşıma modları arasında denge kurmalıyız.

 

Intermodal taşımacılık, sadece bir teknik model değil, geleceğin lojistik vizyonudur. Bu vizyona ne kadar erken uyum sağlarsak, küresel rekabette o kadar güçlü oluruz.

 

 

 

Nükhet IŞIKOĞLU

01.08.2025

 

 

 

Kaynakça:

  1. DB Cargo –“Integrated logistics solutions across Europe”, DB Cargo Resmi Sitesi, https://dbcargo.com/rail-de-en
  2. Port of Rotterdam – “Intermodal Transportation C Modal Split”, Port of Rotterdam Resmi Sitesi, https://portofrotterdam.com
  3. Intermodal Association of North America –“Intermodal Factbook”, https://intermodal.org
  4. JUSDA Global – “China-Europe Railway Express and Trade Efficiency”, https://jusdaglobal.com

Yayınlama: 01.08.2025
Düzenleme: 01.08.2025 12:23
A+
A-
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.