Nilgün Keleş, lojistik süreçlerini günün ihtiyaçlarına uygun olarak yeniden şekillendirilmesi gerektiğine dikkat çekti.
TÜSİAD Ulaştırma ve Lojistik Çalışma Grubu Başkanı Nilgün Keleş, lojistiğin hayatın her alanında olduğunu ve bu anlayışla lojistik süreçlerini günün ihtiyaçlarına uygun olarak yeniden şekillendirilmesi gerektiğine dikkat çekti.
TÜSİAD, 17 Aralık Salı günü İstanbul TÜSİAD Konferans Salonu’nda “E-Ticaretin Taşıyıcı Gücü: Lojistikle Şekillenen Gelecek” başlıklı bir konferans düzenledi.. Etkinlik kapsamında, e-ticaret sektörünün son yıllarda yaşadığı değişim ve buna bağlı olarak lojistik operasyonlarında yaşanan dönüşüm ele alındı. PwC tarafından hazırlanan “E-Ticaret Lojistiğinde Sorunlar ve Politika Önerileri” başlıklı raporun paylaşıldığı konferansta, Ulaştırma ve Lojistik Çalışma Grubu Başkanı Nilgun Keles, gerçekleştirdiği konuşmasında e-ticaretin geleceğinde depolama alanı arzında yaşanacak probleme dikkat çekti.
TÜSİAD Ulaştırma ve Lojistik Çalışma Grubu Başkanı Nilgün Keleş, lojistiğin hayatın her alanında olduğunu ve bu anlayışla lojistik süreçlerini günün ihtiyaçlarına uygun olarak yeniden şekillendirilmesi gerektiğine dikkat çeken Nilgün Keleş, “ Lojistik sektörünü ve dolayısıyla ülkemizi ileriye taşıyacak en kritik öğelerden biri e-ticaret ve e-ihracat olacak. Bu noktada pazarın geçmiş dönemlere kıyasla daha da olgunlaştığını görüyoruz. E-ticaretin toplam perakende hacminden aldığı payı artmaya ve 2027 yılında % 24.88’e ulaşması bekleniyor. 2023-2027 yılları arasında pazarın TL bazında yılda ortalama %44 büyümesi öngörülüyor.
E-ticaret pazarının büyümesini etki eden konuların başında ise artan internet kullanımı, değişen tüketici alışkanlıkları ve ihtiyaçları, tedarikçilerin çevrim içi kanalları benimsemesi, nakitsiz ödemelerde artış ve en önemlisi sektörde artan yatırım geliyor.” dedi.
Sektördeki değişim sürecine uyum konusunda yaşanacak zorluklara değinen Nilgün Keleş, “ Ülkemizdeki toplam e- ticaret operasyonunun önemli bir kısmını karşılayan Kuzey Marmara bölgesinde e- ticarete uygun toplam stok alanı yaklaşık 7,5 milyon metrekare ve toplam arzın neredeyse tamamı dolu.
E- ticaretin mevcut büyüme trendini dikkate aldığımızda bu arzın 2027 yılı sonuna kadar 11,5 milyon metrekareye çıkartılması gerekiyor. Kuzey Marmara bölgesinde 2024 yılı itibariyle inşaat halinde olan toplam depo arzının 400 bin metrekare olduğunu düşünecek olursak önümüzdeki dönemde son derece zorlu bir süreç bizleri bekliyor.
İş gücü açığı, artan maliyetler, gayrimenkuldeki fiyatlardaki yükseliş, sipariş ve işleme sürecinin hızını artırmaya yönelik baskılar günümüzde e-ticaret sektöründe depolama alanında karşılaştığımız zorluklar olarak öne çıkıyor.
Teknolojik gelişmelere ayak uydurma konusunda da pek çok şirketin hem teknolojik altyapı, hem de insan kaynağı açısından zorluklar yaşadığını da gözlemliyoruz.
Önümüzdeki dönemde e-ticaretin büyümesine cevap verecek bir altyapıyı inşa etmezsek e-ticaret pazarının gerek insan kaynağı, gerek teknoloji ve gerekse ciddi depo arz problemleriyle karşı karşıya kalması kaçınılmaz olacaktır. Dijitalleşmenin iş yapış biçiminize etkisini ve önemini de düşünecek olursak, e-ticaret ve e-ihracatta lojistiğinin büyümesinde çarpan etkisi yaratacak. Bu anlamda teknolojik çözümler üretmek noktasında ne kadar ihtiyaç varsa, işin insan kaynağı süreçlerinin ve doğru iş yapmak konusunda da o kadar ihtiyaç var. “ dedi.