Mepsan’ın Yenilikçi Vizyonu: Geleceğin Teknolojilerine Yatırım ve Global Liderlik

Mepsan inovasyona ve ileri teknolojilere yaptığı yatırımlarla sektörün geleceğini şekillendirerek global ölçekte büyümeye devam ediyor.

Mepsan yerli ve milli bir marka olarak akaryakıt sektöründe, dispenser pompalarından, yazar kasa sistemlerine, 7/24 hizmet veren otomatlardan, araç yıkama sistemlerine kadar tüm sektör ihtiyacına yönelik yenilikçi çözümleriyle sektöre yön vermeye, sektördeki liderliğini yenilikçi yatırımlarla pekiştirmeye devam ediyor.

Mepsan global büyüme yolculuğunda, bugün geldiği noktada 88 ülkeye ihracat yapıyor. Yeni pazarlar bulma ve o pazarın ihtiyaçlarını analiz ederek, dinamik çözüm üretme yeteneğine sahip olan Mepsan global sektörün de nabzını tutuyor.  

Ekonomi Yöntem Gazetesi olarak Mepsan Yönetim Kurulu Üyesi Berkehan Bulgurcu ile şirketin stratejileri, sektöre katkıları ve gelecek hedefleri hakkında röportaj gerçekleştirdik.

Mepsan olarak 2024 yılını değerlendirir misiniz?

Yoğun bir yılı geride bırakıyoruz. 2023 yılında, yazar kasa regülasyonlarına yoğunlaştığımız için için yurtdışı projeleri ister istemez bir parça arka planda kalmıştı.  2024’de bunlara yeniden ağırlık verdik. Bu yıl ihracat ağımıza katılan yeni ülkelerdeki regülasyonlar ve ürün sertifikalandırmayla ilgili projelerimizi tamamladık. Pilot istasyonlarımızı kurduk. Oradaki akaryakıt dağıtım şirketleri ile anlaşma sürecine girdik. 2024 yılının ilk yarısında özellikle Pakistan pazarına yoğunlaştık. Pakistan State Oil’in ülkede yaklaşık 6000 yakıt istasyonu var. 2023 ‘ün sonlarında Pakistan State Oil’den 1500 adetlik pompa ihalesi almıştık. Bu pazara ilk girdiğimizde zorluklarla karşılaştık. Örnek vermek gerekirse şartnamede yazmayan ama bizden talep ettikleri 1 litre kalibrasyon hassasiyeti şartı vardı. Pakistan’da taşıtların % 70- 80 ‘i motosikletlerden oluşturduğu için akaryakıt istasyonlarından 5 litrenin altında yakıt alım adedi çok fazlaydı. Bundan dolayı bizden 1 litre kalibrasyon hassasiyeti talep ettiler. Bunun üzerinde çalıştık ve 0,5 litre kalibrasyon hassasiyeti özelliği sunduk. Bu pazara girmiş ama belirtilen teknik şartı karşılayamadığı için pazardan çekilmek zorunda kalan şirketler oldu. Ar-ge gücümüzle biz bu sorunu çözdük. Pakistan çok büyük bir pazar. Pakistan pazarını Avrupa pazarı standartlarına getirecek altyapı, pompa ve  tank projeleri geliştiriyoruz.

Yine bu sene, Hindistan devlet petrol şirketi Indian Oil’in 600 adetlik dalgıç pompa ihalesini kazandık. Indian Oil’in ülke çapında yaklaşık 60 bin istasyonu bulunuyor. Seneye 64 bin adetlik dalgıç pompası ihalesine çıkacak.  Bu pazarda da çok güzel işler yaptık ve yapmaya devam edeceğiz.   

Arabistan’da taşıt tanıma sistemlerinde 3 milyonu aşkın araca ulaştık. Arabistan’da yeni taşıt tanıma kiti, yeni prop, otomasyonun yeni yazılımları, ödeme sistemlerinin entegrasyonları gibi birçok yeni projelerimizi 2024 ‘de devreye aldık.

Mepsan’ın bugün geldiği noktada sektördeki konumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Öne çıkan başarılarınız nelerdir?

Mepsan, ürün kalitesi, servis altyapısı ve üretim gücüyle bugün Türkiye’nin tartışmasız lider markasıdır. Mekanik pompaları elektroniğe çevirerek başladığımız işimizde bugün yakıt istasyonları için komple yenilikçi çözümler üreten bir marka haline geldik. Mepsan olarak Türk mühendisliğinin tasarladığı yeni teknolojileri ve yüksek kaliteli ürünleri uygun fiyatla pazara sunuyoruz. Sektörün beklenti ve ihtiyaçlarını karşılamadaki uzmanlığımız , pazardaki tecrübemiz, insan kaynakları ve ar-ge gücümüz  pazarı domine eden bir şirket olarak konumlanmamızı sağlıyor. Bugün 88 ülkeye ihracat yapıyoruz. Tüm operasyonlarımızın yüzde 70’ini yurtdışı pazarlarda gerçekleştiriyoruz. Orta Doğu, Afrika, Balkanlar, Asya ve Latin Amerika güçlü olduğumuz pazarlar.  İhracat yaptığımız ülkelerden 20’sinde akaryakıt pompası, 5 tanesinde de otomasyon ve taşıt tanıma sistemlerinde pazar lideriyiz.

UTTS ile ilgili çalışmalarınız hakkında bilgi alabilir miyiz?

2025 yılının özellikle ilk 6 ayında UTTS montajı ile ilgili yoğun bir saha çalışmamız olacak gibi görünüyor. Şu anda sipariş tarafında bir yoğunluk yaşıyoruz. UTTS aslında yazarkasanın bir ekipmanı olarak geliştirildi. Biz Darphane ile yaptığımız toplantılarda mutlaka Gelir İdaresi’nin de konunun içinde olması gerektiğini savunduk. Biz devletten onaylı yazar kasa üreticisiyiz. Bununla ilgili yükümlülüklerimiz olduğu için bu proje tasarlanırken Gelir İdaresi’nin de işin içinde olması gerektiğini en başta çok net bir şekilde bildirdik. Hem bayi tarafı, hem sendikalar, hem de üretici ve saha montaj firmalarının da görüşleri alındı. Biz Mepsan olarak donanım teminde, yerli sermayemizle çözüm sunabileceğimizi ilettik. DİAS ‘dan çalışma grubu geldi, fabrikamızı ziyaret ettiler. Sonrasında çok hızlı bir şekilde prototipleri teslim ettik. UTTS için ilk etapta yurtdışından alınan bir stok var. Ama sonraki ekipmanlar için Mepsan ana üretici olacak. Yerli teknoloji ve Türk mühendisliği kullanımının bu projeye çok büyük faydaları olacak. Ticari olarak dışa bağımlı olmayacağız. Bir de her türlü regülasyon doğrultusunda dinamik hareket ederek, gelişmelere ayak uydurabileceğiz. Mepsan olarak sektördeki en iyi ar-ge yi kullanan , ürün geliştiren ve üretim yapabilen bir firmayız.  Diğer firmalar da isterlerse, bu alandaki know-how’ umuzu onlarla paylaşabiliriz. Çünkü bunlar devlet projeleridir. Bu noktada ortak menfaatlerimiz söz konusu. Bu konularda ticari yaklaşımların olmaması gerekiyor. Biz bu proje için dedik ki; biz fason üretici olalım. Sizlerin teknik şartnamelerinize göre bu ürünü geliştirelim, üretelim ve sizlere teslim edelim. Sizler yine sahaya dağıtımını yapın. Böylelikle haksız rekabetin önüne geçilmiş olur. Sırf bu söylemlerimiz ile fiyatlarda yüzde elliye yakın indirim sağlattık.

 Mepsan markalarından Traco’nun akaryakıt, lpg  depolama ve lojistiğine sunduğu ürünlerden ve bu alandaki projelerinizden bahseder misiniz?

ADR mevzuatının Türkiye’de uygulanmasıyla birlikte Traco olarak ADR tanker üretimine karar verdik. Tanker üretimi faaliyetlerimiz devam ederken, mevcut ekipman, altyapı ve üretim yeteneğimiz ile  yurt içi pazarda, akaryakıt şirketlerinin talepleri doğrultusunda  yeraltı tankı üretimi de yapmaya başladık. Opet,  Petrol Ofisi, Total gibi şirketlerin yeraltı tank üreticisi olduk. Şu anda fabrikamızın üretim kapasitesi doldu. Daha fazla talebe cevap verebilmek için kapasite artırımı yapacağız. Alüminyum tanker tarafında patentli bir sistemimiz var. Otomasyon desteğiyle tek seferde boylamasına kaynakla alüminyum malzemeden tanker üretiyoruz. Sahip olduğumuz kaynak makinaları ve otomasyonla tek seferde alüminyumu silindirik hale getiriyoruz. Sadece 1 adet T kaynak noktası bulunuyor. Bu dizayn özelliği tanker kapasitesine ve hafifliğine de yansıyor.  Maksimum yakıt taşıma avantajı sağlayarak müşterilerimize  akaryakıt lojistik maliyetlerinden kar edebilme imkânı sunuyoruz. Bu alanda ciddi bir kullanıcı memnuniyetine sahibiz. Yeni bir yatırım planımız var. Robotik kaynak hatlarımızı geliştiriyoruz. 2025’de ayda yaklaşık 25-30 adet alüminyum tanker üretebilecek bir tesise sahip olacağız.

 Akaryakıt sektöründe kullanılan Ödeme Sistemleri alanında neler yapıyorsunuz?

Mepsan olarak akaryakıt sektöründe kullanılan ödeme sistemlerinde büyük bir dönüşüm başlatmayı hedefliyoruz. İstasyonlardaki mevcut yönetim sistem ve yazılımlarla artık daha fazla yol alınamayacağını öngörüyoruz. Son regülasyonla birlikte, yazar kasaların ödeme sistemleriyle entegre çalışacak olması, yazar kasadaki uzmanlığımız dolayısıyla bizi ödeme sistemleri alanına yöneltti. İzmir’deki tesisimizde, 50 kişilik bir ekiple ödeme sistemleri üzerinde çalışıyoruz. Kendi POS yazılımını geliştiren bir firma olarak BKM (Bankalararası Kart Merkezi ) onayını almak üzereyiz.  Trusted Service Manager  server altyapısına bağlı, son derece güvenli, bankacılık sisteminde kullanılan ödeme sistemlerimiz var. Bu ödeme sistemlerimizi yapay zeka destekli hale getiriyoruz. İstasyon yönetim sistemlerini modernize ederek daha verimli çözümler sunacağız.   Bu alanda yatırım yaparak, sektöre çok ciddi faydalar sağlayacağız. 

Mepsan’ın Ar-Ge faaliyetleri ve insan kaynağına yaklaşımı hakkında ne söylemek istersiniz?

Mepsan’ın başarısındaki en büyük faktörlerden biri ar-ge yatırımlarımızdır. Bünyemizde yaklaşık 250 mühendis çalışıyor. Bu mühendislerimizin 180’i ar-ge biriminde çalışıyor. Bizim ar-ge çalışmalarımız tamamen özgürlük üzerine kurulu. Bu birimde alınan kararlar doğrudan hayata geçer. Böylelikle yenilikçi ürünler geliştirmenin önünü açıyoruz. Genç mühendislerimizi hemen projelere dahil ederek onları sektöre kazandırıyoruz. MEPSAN AKADEMİ Programı ile bu süreci daha da profesyonel hale getiriyoruz. Ayrıca çalışanlarımızın kişisel ve mesleki gelişimini desteklemek için online eğitim platformları sunuyoruz.

2025 yılı için planlarınız, hedefleriniz nelerdir?

Makedonya’da 2025 yıl içerisinde montaj hattı kurma hedefimiz var. Şu anda Mepsan’ın aktif olarak çalışan 5 fabrikası var. 2025 yılında araç yıkama sistemleri üretimi için 2 tesisi daha devreye alacağız. Araç Yıkama sistemleri konusunda çok yoğun bir şekilde çalışıyoruz. 2025’de fırçalı yıkama sistemlerimiz ile sahada olacağız. Türkiye’de Fırçalı araç yıkama sistemleri için fahiş fiyatlar konuşuluyor. Biz Mepsan olarak yine yerli üretimin verdiği güçle, neredeyse yarı fiyatına, sahada olacağız. Diğer firmaların, yeni pazar koşullarında nasıl hareket ettiklerini göreceğiz.

19-21 Mayıs 2026 tarihlerinde gerçekleştirilecek olan Uniti EXPO- Stutgart – Almanya fuarı için şimdiden yerimizi ayırttık. Bu fuarda ikinci en büyük stand alanına sahip olan firma olacağız. Orada Türkiye’yi temsil etmek, Türk mühendisliği ürünlerini sergilemek Mepsan ve Türkiye için bir gurur kaynağı. Bu fuarda tüm ürünlerimizi sergileyeceğiz. Araç Yıkama Sistemleri için orada geniş bir alanımız olacak.

Bilecik Osmaneli Sanayi Bölgesi’nde inşası devam eden fabrikamızı 2025 yılında devreye alacağız. Bu fabrikada Avenda marka ürün otomatları üretiyoruz. İnsanların araçlarıyla mola verdikleri noktalarda 7/24 hizmet verebilecek otomasyon ve otomat teknolojileri tasarlıyoruz. Robotik üretimin insan istihdamını etkilemesini de göz önünde bulunduruyoruz. Çünkü bizim Mepsan olarak en önemli  misyonlarımızdan biri, istihdam yaratmak. Bu kadar otonomlaşma Türkiye’de istihdamı ne noktaya getirecek? Bunu sorguluyoruz . Bu noktada gözlemlerime dayanarak söylüyorum; Çin örneğini verebilirim. Robotik sistemler üretimdeki kaliteyi artırıyor, dolayısıyla kalitesi artan ürünün ihracatı da artıyor. İhracatın artmasıyla sektörler büyüyor ve lojistik tarafında istihdam artıyor. Yani lojistik gibi farklı sektörlerde yeni istihdam alanların oluştuğunu görüyoruz. 

Mepsan olarak 5-10 yıllık bir vizyonla hareket ediyoruz. Elektrikli araçların yaygınlaşmasıyla sektörde yaşanacak dönüşüme hazırlık yapıyoruz. Araç teknolojisi ne olursa olsun, insanların durup mola vereceği istasyonlar her zaman olacak. Bu öngörüyle, araç yıkama makinalarına ciddi bir yatırım yaptık. Şu anda 30- 35 kişilik bir ekiple hem ürün geliştiriyor, hem de üretiyoruz. 

Son olarak neler söylemek istersiniz?

Mepsan olarak etik değerlere ve güvene verdiğimiz önem doğrultusunda sektörü ileriye taşımak için yenilikçi çözümler üretmeye devam edeceğiz. Global ölçekte her geçen gün daha fazla büyüyen bir marka olmanın ve Türk bayrağımızı dünyanın dört bir yanında dalgalandırmanın haklı gururunu yaşıyoruz.