Üniversite Tercihleri

1959 yılında Antalya’nın İbradı ilçesine bağlı ÜRÜNLÜ köyünde doğdu. İnşaat ustası baba ve ev hanımı annenin yedi çocuğunun en küçüğüdür. Antalya’da ilk, orta ve lise öğrenimi sırasında inşaat işçiliği, sebze meyve işçiliği yaptı.1978 yılında İstanbul Üniversitesi işletme fakültesini kazandı ve 1982 yılında mezun oldu. Üniversite öğreniminin ikinci sınıfında İstanbul Tahtakale’de hırdavat ticaretine başladı.21 yıl hırdavat ticareti yaptıktan sonra ülkenin ekonomik koşullarından dolayı büyük bir fabrikaya satış müdürü oldu. Daha sonraki süreçte başka işletmelerde satış direktörlüğü, grup satış müdürlüğü ve sektör başkanlığı yaptı. 2008 yılında yakalandığı kronik böbrek yetmezliği ve 2013 yılında diyaliz tedavisine başladıktan sonra emekli olmak durumunda kaldı. Emekli olduktan sonra kendi bilim dalı olan ekonomi konusunda çalışmalar yaptı. SATIŞIN TEMELLERİ ve Ürünlü köyünü anlatan İŞTE KÖYÜM İŞTE KÖYLÜM kitabına ilaveten EV HEMODİYALİZİ kitaplarının yazarıdır. Halen DÜNYA GAZETESİ-SANAYİ HABER AJANSI,TÜNAYDIN GAZETESİ NALBUR TEKNİK DERGİSİ-İŞ GELİŞTİRME DERGİSİ VE MADE IN TURKEY dergilerinde ekonomik ve sosyal makaleler yazan ZAFER ÖZCİVAN evli ve iki çocuk babasıdır.
Türkiye’de binlerce gencin hayatındaki en kritik dönemeçlerden biri, üniversite tercih dönemi. Sınav maratonu bitmiş, sonuçlar açıklanmış ve sıra “tercih” adı verilen o zorlu sürece gelmiştir. Kimi için bu süreç büyük bir heyecanın, kimi içinse endişenin ve kararsızlığın gölgesinde geçer. Peki, gençler bu tercihi nasıl yapıyor? Hangi kaygılar ön planda? Hayaller mi, yoksa gerçekler mi ağır basıyor?

Bir Hayat Meselesi: Sadece Puanla Ölçülmeyen Tercihler

Üniversite sınavına giren milyonlarca öğrenci, aylarca hatta yıllarca süren bir hazırlık döneminden geçiyor. Sınav bittiğinde ise asıl zor kısım başlıyor: Tercih listesi. Kâğıt üzerinde sadece bir sıralama gibi görünse de aslında her tercih satırında gençlerin hayalleri, aile baskısı, ekonomik kaygılar ve toplumsal beklentiler iç içe geçiyor.
Ülkemizde birçok öğrenci, puanı nereye yetiyorsa orayı yazmak zorunda hissediyor. Oysa aslında tercih; sadece puana değil, geleceğe dair planlara, ilgi alanlarına, yaşam biçimine ve hatta karaktere göre şekillenmeli. Tercih döneminde gençlerin en çok zorlandığı konulardan biri de “ne istiyorum?” sorusuna samimiyetle cevap vermek. Zira ne yazık ki çoğu zaman gençlerin sesi, çevrenin, öğretmenlerin ya da aile büyüklerinin sesleri arasında kayboluyor.

Bölüm mü, Şehir mi, Üniversite mi? Bitmeyen Soru İşaretleri

Tercih döneminin belki de en meşhur tartışması: “Puanım çok iyi, bu bölüm Anadolu’daki bir üniversitede var, İstanbul’da okumak istiyorum ama puanım yetmiyor. Ne yapmalıyım?” Bazı gençler için üniversitenin marka değeri ön plandayken, kimisi bölüme odaklanıyor; “Hangi şehirde okuduğum önemli değil, yeter ki istediğim mesleği okuyayım” diyor. Bir kısmı ise ailesinden uzak kalmamak ya da ekonomik sebeplerle evine yakın bir şehirde üniversite okumayı tercih ediyor.
Son yıllarda büyük şehirlerde üniversite okumanın maliyeti ciddi şekilde artmış durumda. Barınma ve yaşam giderleri, öğrenciler ve aileleri için neredeyse en belirleyici faktör haline geldi. Bu durum, özellikle orta gelirli ailelerin çocuklarını daha küçük şehirlerdeki devlet üniversitelerine yönlendirmesine yol açıyor. Uzmanlar ise gençlerin tek başına “şehir” ya da “isim” odaklı değil, çok boyutlu düşünmesini; üniversitenin sunduğu sosyal imkanları, akademik kadrosunu, uluslararası bağlantılarını ve mezun istihdam oranlarını da dikkate almasını tavsiye ediyor.

Yapay Zekâ ve Geleceğin Meslekleri: Tercihler Değişiyor mu?

Dünyada ve Türkiye’de son yıllarda dijitalleşme, yapay zekâ ve otomasyon gibi gelişmeler, meslek seçimlerinde önemli değişimlere yol açıyor. Artık gençler sadece bugünün koşullarına göre değil, 5-10 yıl sonrasını da düşünmek zorunda. Bu da tercih sürecini daha da karmaşık hale getiriyor. Örneğin, yapay zekâ, veri bilimi, siber güvenlik gibi alanlara ilginin hızla arttığı gözlenirken; klasik mühendislik dallarında dahi kendini geliştirmek, çift anadal ya da yan dal yapmak neredeyse bir zorunluluk haline geliyor.
Uzmanlar, gençlerin ilgi duydukları alanlarda staj ve proje imkânlarına bakmasını, Erasmus gibi uluslararası değişim programlarını araştırmasını ve mezunların sektörde nasıl konumlandığını incelemesini öneriyor. Artık bir bölümü sadece “moda” diye yazmak yerine, gerçekçi bir planlama yapmak gerekiyor.

Ailelerin Rolü: Destek mi, Baskı mı?

Türkiye’de gençlerin üniversite tercihi süreci, çoğu zaman aileleriyle birlikte yürütülüyor. Bu doğal bir durum. Ancak bazen ailelerin iyi niyetli “garanti iş” arayışı, gençlerin hayallerinin önüne geçebiliyor. Hâlbuki en verimli ve başarılı sonuç, gencin isteğiyle ailenin tecrübesinin birleştiği noktada ortaya çıkıyor. Psikologlar, ailelerin “biz seni senden iyi biliriz” yaklaşımı yerine, gençleri dinlemeyi ve birlikte araştırmayı öneriyor.

Kılavuzun Ötesinde: Gençlerin Hayalleri

Üniversite tercih kılavuzu, elbette ki teknik olarak çok önemli. Kontenjanlar, taban puanlar, başarı sıraları, burs imkanları ve daha pek çok bilgi orada yazılı. Ancak kılavuzda yazmayan bir şey var: Hayaller. Gençlerin yapmak istedikleri işler, görmek istedikleri ülkeler, keşfetmek istedikleri alanlar… Bu yüzden tercih dönemi, aslında bir bakıma kendini keşfetme süreci.
Unutulmaması gereken en önemli nokta şu: Üniversite tercihi bir son değil, bir başlangıçtır. Hayat, bazen hiç planlanmayan kapılar da açar. Bugün yanlış gibi görünen bir tercih, yarın bambaşka bir hikâyenin başlangıcı olabilir.

Son Söz: Cesur Ol, Kendin Ol

Üniversite tercihi yaparken en çok duyduğumuz cümlelerden biri “Sen bilirsin, karar senin.” Ve gerçekten de öyle. Belki de ilk kez bir genç, hayatının en önemli kararlarından birini tek başına veriyor. Bu yüzden gençlerin kendilerine şu soruyu sorması çok değerli: “Ben kimim ve nasıl bir hayat istiyorum?”
Uzmanların ortak görüşü net: İlgi duyduğunuz alanı, mutlu olacağınız mesleği seçin. Çünkü uzun bir yolun ilk adımını atıyorsunuz. O yolda yürümek zorunda kalmak mı, yoksa keyifle yürümek mi? Seçim sizin. Cesur olun, kendiniz olun.
ZAFER ÖZCİVAN
Ekonomist-Yazar
Zaferozcivan59@gmail.com

Yayınlama: 12.08.2025
Düzenleme: 12.08.2025 12:53
A+
A-
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.