ABD Başkanı Donald Trump, teknoloji savaşlarında ezberleri bozan yeni bir adım atarak çip ve yarı iletken ithalatına yüzde 100 oranında gümrük vergisi getirileceğini açıkladı. “Ancak ABD’de üretim yapıyorsanız, bu vergi geçerli olmayacak” diyen Trump, bu adımıyla yalnızca Çin’e ya da Asya’ya bir mesaj vermekle kalmadı; aynı zamanda Batılı müttefiklerine ve Amerikan sermayesine de açık bir uyarı gönderdi: Artık üretim Amerika’da olacak, yoksa bedeli ağır olur.
Bu karar, ABD’nin ekonomik politikalarında köklü bir yön değişiminin göstergesi. Basit bir ticaret hamlesi değil, sanayi politikasının merkezi. Peki bu kararın asıl amacı ne? ABD neden bu kadar radikal bir vergi hamlesine ihtiyaç duydu? Ve bu kararın dünya ekonomisi ve teknoloji sektörü üzerindeki muhtemel etkileri neler olacak?
1. Stratejik bağımlılık krizine yanıt
ABD son yıllarda özellikle çip ve yarı iletken alanında dışa bağımlılığının ne kadar kırılgan bir duruma yol açtığını acı biçimde fark etti. Özellikle COVID-19 pandemisiyle birlikte tedarik zincirlerinde yaşanan kesintiler, Amerikan otomotiv ve teknoloji sektörlerini derinden etkiledi. Otomotiv devleri üretimi durdurmak zorunda kaldı, akıllı telefon firmaları üretim planlarını revize etti.
En kritik bileşen olan çiplerin büyük bölümü Tayvan, Güney Kore ve Çin’de üretiliyor. Bu da demek oluyor ki, ABD her kriz döneminde kendi üretim gücünü yitirmiş olmanın bedelini ödüyor. Trump’ın bu kararının ardında işte bu stratejik farkındalık yatıyor. Amaç, bu kritik teknolojileri kendi ülke sınırlarına geri çekmek.
2. Çin’i dengelemek
Trump döneminde başlayan ve Biden yönetimiyle de devam eden Çin’e karşı ekonomik mücadele, çip üretimi gibi alanlarda daha da yoğunlaştı. Çin’in hızla gelişen çip teknolojisi, ABD açısından hem ekonomik hem de güvenlik tehditi olarak görülüyor. Bu nedenle ABD, Çinli üreticilere karşı sadece kısıtlayıcı önlemler almakla kalmıyor, kendi üretim altyapısını yeniden kurmaya da çalışıyor.
3. Yerli istihdam ve sanayi canlandırması
Trump’ın seçim vaatlerinden biri de “Amerikan işçisine iş, Amerikan toprağına fabrika” idi. Bu karar, doğrudan iç politikayı da şekillendirecek. ABD’nin orta ve güney eyaletlerinde fabrikaların yeniden açılması, sadece ekonomik değil aynı zamanda siyasi anlamda da puan kazandıran bir hamle. İstihdam yaratmak ve sanayiyi yeniden canlandırmak adına uygulanan bu “gümrük duvarı” politikası, ekonomik milliyetçilik dalgasının yeni bir örneği.
Trump’ın açıkladığı vergi sistemi oldukça net:
ABD’ye ithal edilecek tüm çip ve yarı iletken ürünlere yaklaşık %100 oranında gümrük vergisi uygulanacak.
Ancak ABD’de üretim yapan ya da üretim taahhüdü veren firmalar bu vergiden muaf tutulacak.
Üretim henüz başlamamış olsa bile, eğer şirket inşaat aşamasındaysa ya da yatırım planlarını ilan etmişse yine bu vergiyi ödemeyecek.
Bu model klasik korumacı politikalardan farklı. Burada amaç sadece dış ürünleri engellemek değil; doğrudan üretimi içeri çekmek. Yani bu bir “cezalandırma vergisi” değil, aynı zamanda bir “yatırım teşviki” olarak işliyor.
Trump’ın bu kararının küresel teknoloji sektörü üzerinde zincirleme etkileri olacak.
1. Asya ülkelerine darbe
Güney Kore, Tayvan ve Çin başta olmak üzere, Asya ülkeleri ABD pazarına büyük miktarda çip satıyor. Bu ülkeler şimdi ya ABD’de üretim tesisi kurmak zorunda kalacaklar ya da pazar kaybına uğrayacaklar. Tayvan merkezli TSMC gibi dev üreticilerin Arizona’da fabrika inşa etmesi bu sürecin başladığını gösteriyor.
2. Avrupa için de baskı artacak
ABD’nin bu tavrı, dolaylı olarak Avrupa firmalarını da etkileyecek. Özellikle Almanya ve Hollanda gibi yüksek teknoloji ürünleri üreten ülkeler, Amerikan pazarında rekabet edebilmek için üretim üslerini ABD’ye taşıma baskısıyla karşı karşıya kalacaklar.
3. Küresel fiyatlara etkisi
Bu karar, ilk aşamada çip fiyatlarının küresel ölçekte artmasına neden olabilir. ABD’ye ihraç edilen ürünlerde vergi yükü fiyatlara yansıtılacak. Ancak uzun vadede iç üretimin artmasıyla fiyatlarda bir dengeleme yaşanması da mümkün.
Trump’ın bu kararı Türkiye için de önemli dersler içeriyor. Türkiye uzun süredir teknoloji üretiminde ciddi bir atılım yapmaya çalışsa da hâlâ yarı iletken teknolojilerde net ithalatçı konumunda. Bu yeni küresel eğilim, Türkiye’nin de yerli çip üretimi ve stratejik teknolojilere yatırım yapmasının artık sadece bir hedef değil, zorunluluk olduğunu ortaya koyuyor.
Ayrıca, ABD’de yatırım yapmayı düşünen Türk teknoloji firmaları için de yeni fırsat kapıları açılmış durumda. Trump’ın sunduğu vergi avantajı, Amerika’da yatırım yapacak her uluslararası firma için cazip bir ortam yaratıyor.
Trump’ın yüzde 100 gümrük vergisi kararı, yalnızca teknoloji şirketlerini değil; küresel ekonomiyi yeniden şekillendirme potansiyeline sahip. Bu, Amerikan ekonomisinde yeni bir sayfa: Yüksek teknoloji artık dışarıdan alınmayacak, içeride üretilecek.
Sözün özü: Eğer Amerikan topraklarında üretim yapmıyorsanız, o pazarda var olmanız çok daha zor olacak. Bu karar, Trump’ın sadece korumacı değil, aynı zamanda yönlendirici bir ekonomik anlayışa sahip olduğunu gösteriyor.
Trump şöyle diyor:
“Eğer burada üretirseniz, hiçbir ücret ödemezsiniz. Ama dışarıda kalırsanız, bunun bir bedeli olacak.”
Bu söz, aslında yeni ekonomik düzenin kısa bir özeti. ABD, artık sadece tüketmek istemiyor. Üretmek, istihdam yaratmak ve teknolojinin rotasını kendi çizmek istiyor. Yeni küresel rekabetin adı artık “Nerede üretiyorsun?” sorusunda gizli.
ZAFER ÖZCİVAN
Ekonomist-Yazar
Zaferozcivan59@gmail.com