T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdülkadir Uraloğlu, 11. Uluslararası Demiryolu, Hafif Raylı Sistemler, Altyapı ve Lojistik Fuarı Eurasia Rail’de yaptığı konuşmada, demiryollarının sadece bir ulaşım aracı değil; ekonomik kalkınma, sürdürülebilirlik ve küresel entegrasyonun temel taşlarından biri olduğunu vurguladı.
T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdülkadir Uraloğlu, 11. Uluslararası Demiryolu, Hafif Raylı Sistemler, Altyapı ve Lojistik Fuarı Eurasia Rail’de yaptığı konuşmada, demiryollarının sadece bir ulaşım aracı değil; ekonomik kalkınma, sürdürülebilirlik ve küresel entegrasyonun temel taşlarından biri olduğunu vurguladı.
Bakan Uraloğlu, dünya genelinde demiryolu sistemlerinin çevre dostu, güvenli ve ekonomik bir ulaşım çözümü sunduğuna dikkat çekerek, “Demiryolları şehirleri, ülkeleri ve kıtaları birbirine bağlarken, ülkeler arası mal ve hizmet akışını da hızlandırıyor. Bu da doğrudan ekonomik büyümeye katkı sağlıyor” dedi.
Bakan Uraloğlu yaptığı konuşmada demiryolu sektörüne yönelik 500 milyon liralık destek programını hayata geçireceklerinin müjdesini de paylaştı.
Demiryolu sektörüne 500 milyon liralık destek | Ekonomi Yöntem
Konuşmasında küresel örneklere de yer veren Uraloğlu, Çin’in Kuşak ve Yol Girişimi kapsamında hayata geçirilen Çin-Avrupa Demiryolu Ekspres hatları ile Trans-Sibirya demiryolu ağının, Asya-Avrupa arasındaki ticaretin yapısını dönüştürdüğünü belirtti. Ayrıca Etiyopya-Cibuti elektrikli demiryolu projesinin, Afrika’da bölgesel ticareti dönüştüren örneklerden biri olduğunun da altını çizdi.
Türkiye’nin jeopolitik konumunun sunduğu fırsatları en iyi şekilde değerlendirdiklerini ifade eden Bakan Uraloğlu, son 23 yılda demiryolu altyapısına 64 milyar dolarlık yatırım yapıldığını söyledi. “2002 yılında 11 bin kilometre olan demiryolu ağımızı, 2025 itibarıyla 14 bin kilometreye çıkardık. Bunun 2.251 kilometresi yüksek hızlı tren hattıdır,” diyen Uraloğlu, Türkiye’nin Asya ile Avrupa arasında Çin’den Londra’ya uzanan Orta Koridor’da kilit ülke haline geldiğini vurguladı.
Türkiye’nin İpek yolu üzerindeki merkezi konumunu güçlendirmek adına hayata geçirilen Bakü-Tiflis-Kars demiryolu ve Marmaray gibi projelerin stratejik önemine dikkat çeken Uraloğlu, Zengezur Koridoru ve Kalkınma Yolu gibi yeni uluslararası bağlantılarla Türkiye’nin küresel ticaretteki rolünü daha da güçlendirmeyi hedeflediklerini belirtti.
Kalkınma Yolu Projesi’nin, Basra Körfezi’nden Türkiye sınırına uzanacak 1200 kilometrelik demiryolu ve otoyol ağı ile Avrupa’ya yeni bir ticaret koridoru açacağını vurgulayan Uraloğlu, bu hattın enerji ve iletişim altyapılarıyla entegre edilmesinin de planlandığını söyledi.
Uraloğlu, Türkiye’nin sadece altyapı yatırımlarına değil, aynı zamanda demiryolu sanayisinde yerli ve milli üretim gücünü artırmaya odaklandığını belirtti. “Yeni nesil lokomotiflerden elektrikli tren setlerine, cer motorlarından tren yönetim sistemlerine kadar pek çok kritik ürün artık Türkiye’de üretiliyor,” dedi.
Bakan, 2023’te 160 km/saat hıza sahip milli elektrikli yolcu trenlerinin hizmete sunulduğunu, 2026-2028 arasında ise 225 km/saat hızında 14 yeni tren setinin üretileceğini açıkladı. Ayrıca Avrupa Birliği ile karşılıklı işletilebilirlik sertifikasına sahip E5000 milli elektrikli lokomotifin, Türkiye’yi Avrupa raylarında taşıyacak önemli bir teknoloji ürünü olduğunu da ifade etti.
TÜRASAŞ’ın başarılarına da değinen Uraloğlu, 2024 yılı itibarıyla 10 milyar TL’ye yakın satış rakamı elde eden kurumun, Türkiye’nin 500 büyük sanayi kuruluşu sıralamasında 174 basamak birden yükselerek 225. sıraya yerleştiğini söyledi. TÜRASAŞ’ın bu performansıyla Orta Doğu’nun en büyük raylı araç üreticisi haline geldiğini vurguladı.
Konuşmasını fuarın sektör için taşıdığı önemle tamamlayan Uraloğlu, “Eurasia Rail, sadece Türkiye’nin değil, tüm bölgenin demiryolu sektörünü şekillendiren bir platform haline geldi. Bu fuar, sektörün vizyoner projelerini ve yenilikçi teknolojilerini bir araya getiriyor,” ifadelerini kullandı.
Türkiye demiryolu sanayisinde bir dönüm noktası daha yaşandı. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdülkadir Uraloğlu’nun katılımıyla, TÜRASAŞ (Türkiye Raylı Sistem Araçları Sanayii A.Ş.) ve ASELSAN arasında Milli Hızlı Tren Cer Zinciri ve Tren Kontrol Yönetim Sistemi Sözleşmesi imzalandı.
Tören sırasında konuşan yetkililer, bu anlaşmanın Türkiye’nin yerli ve milli demiryolu teknolojilerindeki gücünü artıracağını vurguladı. Bakan Uraloğlu’nun şahitliğinde gerçekleşen imza töreni, fuar alanındaki katılımcılar tarafından ilgiyle takip edildi.
Törenin sunumunda yetkililer, “Bugün bir başka tarihi ana daha şahitlik ediyoruz. Bu güzel anları fotoğraflarla ölümsüzleştirirken, ülkemiz için çok önemli bir adım atılıyor,” ifadelerine yer verildi.
ASELSAN ve TÜRASAŞ arasındaki iş birliği, Türkiye’nin milli hızlı tren projelerinde kullanılan çekiş ve kontrol sistemlerini yerli kaynaklarla üretme hedefi açısından büyük önem taşıyor. İmzalanan sözleşme, Türkiye’nin demiryolu sanayisinde dışa bağımlılığını azaltma ve teknolojik yetkinliğini artırma yolunda atılmış stratejik bir adım olarak değerlendiriliyor.
Törenin ardından Bakan Uraloğlu, fuar alanında yer alan stantları ziyaret etti ve sektördeki yerli firmaların ürün ve projeleri hakkında bilgi aldı.