Türkiye’nin e-Ticarette Yükselen Hacmi

1959 yılında Antalya’nın İbradı ilçesine bağlı ÜRÜNLÜ köyünde doğdu. İnşaat ustası baba ve ev hanımı annenin yedi çocuğunun en küçüğüdür. Antalya’da ilk, orta ve lise öğrenimi sırasında inşaat işçiliği, sebze meyve işçiliği yaptı.1978 yılında İstanbul Üniversitesi işletme fakültesini kazandı ve 1982 yılında mezun oldu. Üniversite öğreniminin ikinci sınıfında İstanbul Tahtakale’de hırdavat ticaretine başladı.21 yıl hırdavat ticareti yaptıktan sonra ülkenin ekonomik koşullarından dolayı büyük bir fabrikaya satış müdürü oldu. Daha sonraki süreçte başka işletmelerde satış direktörlüğü, grup satış müdürlüğü ve sektör başkanlığı yaptı. 2008 yılında yakalandığı kronik böbrek yetmezliği ve 2013 yılında diyaliz tedavisine başladıktan sonra emekli olmak durumunda kaldı. Emekli olduktan sonra kendi bilim dalı olan ekonomi konusunda çalışmalar yaptı. SATIŞIN TEMELLERİ ve Ürünlü köyünü anlatan İŞTE KÖYÜM İŞTE KÖYLÜM kitabına ilaveten EV HEMODİYALİZİ kitaplarının yazarıdır. Halen DÜNYA GAZETESİ-SANAYİ HABER AJANSI,TÜNAYDIN GAZETESİ NALBUR TEKNİK DERGİSİ-İŞ GELİŞTİRME DERGİSİ VE MADE IN TURKEY dergilerinde ekonomik ve sosyal makaleler yazan ZAFER ÖZCİVAN evli ve iki çocuk babasıdır.

Son yıllarda Türkiye ekonomisinde dijitalleşme rüzgârı hiç olmadığı kadar güçlü esiyor. Özellikle pandemi dönemiyle hız kazanan online alışveriş alışkanlıkları, 2024 ve 2025 yıllarında yeni rekorlarla devam ederken, ülkenin ekonomik yapısında da kalıcı bir dönüşüm yaratıyor. Elektronik Ticaret İşletmecileri Derneği (ETİD) Başkanı Hakan Çevikoğlu’nun verdiği bilgilere göre, 2025’in ilk yarısında Türkiye’de e-ticaret hacmi 2 trilyon TL’yi aştı. Üstelik yılın ikinci yarısında talebin daha da artacağı tahmin ediliyor ve yıl sonunda bu hacmin yaklaşık 5 trilyon TL’ye ulaşması bekleniyor.
Bu veriler sadece rakamsal bir büyümeyi değil; aynı zamanda dijital altyapının güçlenmesi, mobil ticaretin yaygınlaşması ve tüketici davranışlarındaki derin değişimi de ortaya koyuyor. Özellikle Ramazan, Anneler Günü, Babalar Günü ve Kurban Bayramı gibi özel dönemlerde perakende e-ticaretteki yoğunluk, bu alanın artık hayatımızın vazgeçilmez bir parçası olduğunu kanıtlar nitelikte.

Rakamlar, sürdürülebilir büyümeye işaret ediyor

ETİD Başkanı Çevikoğlu, 2019–2024 dönemine ait verilerin altını çizerek, genel e-ticaret hacmindeki yıllık bileşik büyüme oranının %85,66, perakende e-ticarette ise %90,82 olduğunu hatırlattı. Bu süre zarfında sektörün dolar bazında %274 büyüyerek 89,5 milyar dolarlık bir hacme ulaşması da dikkat çekici.
2024 itibarıyla e-ticaretin GSYH içindeki payı %6,5, genel ticaret içindeki payı ise %19,1 seviyesine yükseldi. Kısacası e-ticaret, Türkiye ekonomisinin sadece yan unsuru değil; merkezinde yer alan, istihdamdan ihracata kadar pek çok alanı etkileyen stratejik bir sektör haline geldi.
Bu başarının ardında ise dijital altyapının gelişmesi, mobil uygulamaların yaygınlaşması ve hızlı teslimat gibi yeniliklerin yer alması var. Kullanıcı deneyimini önceleyen firmalar, özellikle genç nüfusun beklentilerine daha iyi karşılık vererek pazarın büyümesine katkıda bulunuyor.

Demografik profil: Genç ve dinamik bir kullanıcı kitlesi

Türkiye’de e-ticaretin en güçlü olduğu yaş grubu 20–44 aralığı. Çevikoğlu’nun aktardığına göre, en yüksek harcama yapılan yaş aralığı ise 30–34. Kadınlar özellikle giyim, kozmetik ve ev yaşamı kategorilerinde; erkekler ise elektronik, havayolları ve seyahat sektörlerinde daha yoğun alışveriş yapıyor.
Bölgesel dağılımda İstanbul başı çekerken, Ankara, İzmir, Bursa ve Antalya da büyük hacim oluşturuyor. Ancak Anadolu’daki şehirlerin kapsayıcılığı da hızla artıyor. Bu durum, e-ticaretin sadece büyük şehirlerin değil; Anadolu’nun farklı illerinde de ekonomik dinamizmin itici gücü olmaya başladığını gösteriyor.

Tüketici eğilimlerinde yeni başlıklar: Sürdürülebilirlik ve yerli üretim

2025’in ilk yarısında tüketici eğilimlerinin daha çok sürdürülebilirlik, sağlıklı yaşam ve yerli üretim odaklı kategorilere kayması da dikkat çekiyor. Artık sadece hızlı teslimat ya da düşük fiyat değil; çevresel ve toplumsal duyarlılık da tüketicilerin kararlarını etkileyen önemli unsurlar arasında.
Bu değişim, e-ticaretin yalnızca bir alışveriş kanalı değil; aynı zamanda toplumsal beklentileri ve tüketici alışkanlıklarını şekillendiren bir mecra haline geldiğini ortaya koyuyor. Kısacası, ticaret dijitalleştikçe sadece daha hızlı ve pratik olmuyor; aynı zamanda toplumsal değerlerin de taşıyıcısı oluyor.

E-ihracatta yükselen hedef: 8 milyar dolar

Türkiye için bir diğer stratejik başlık ise e-ihracat. Küresel ölçekte her dört gönderiden biri e-ihracat kapsamında gerçekleşirken, Türkiye’de bu oran henüz 20 gönderiden birine denk geliyor. Bu da Türkiye’nin bu alanda ne kadar büyük bir potansiyele sahip olduğunu açıkça ortaya koyuyor.
Son dönemde Ticaret Bakanlığı’nın destekleri, platformların yurt dışına açılması, lojistik ve gümrük altyapısının güçlendirilmesi gibi adımlar, bu potansiyelin hayata geçirilmesini sağladı. 2025’te Türkiye’nin e-ihracat hacminin 8 milyar dolara ulaşması hedefleniyor. Üstelik sektörün dinamizmi ve yatırımların hızla artması, bu hedefin aşılmasını bile mümkün kılıyor.

Geleceğe bakış: 2028 hedefi ve küresel vizyon

Uzun vadede ise çok daha iddialı bir vizyon var: 2028 yılına kadar e-ihracatın toplam ihracat içindeki payını %10 seviyesine çıkarmak. Çevikoğlu’nun ifadesiyle bu hedef artık yalnızca bir vizyon değil, ulaşılması mümkün bir gerçeklik haline geldi.
Bu yolda en önemli faktörlerden biri, kamu-özel sektör iş birliği. Devlet desteklerinin etkin biçimde kullanılması, sektördeki girişimcilerin cesaretlendirilmesi ve dijital altyapının dünya standartlarında geliştirilmesi, Türkiye’yi e-ticarette ve e-ihracatta daha da ileri taşıyacak.

Sonuç: Türkiye, dijital çağın güçlü oyuncusu olma yolunda

 

Sonuç olarak, e-ticaret Türkiye’de artık günlük hayatın doğal bir parçası ve aynı zamanda ekonominin lokomotiflerinden biri. Sadece rakamlarla değil; kültürel ve toplumsal boyutuyla da ülkenin geleceğini şekillendiren bir alan.
2025 yılı sonunda 5 trilyon TL’yi bulması beklenen e-ticaret hacmi, Türkiye’nin dijital ticaretteki iddiasının güçlü bir göstergesi. Buna bir de yükselen e-ihracat hedefleri eklendiğinde, Türkiye’nin dünya sahnesinde daha güçlü bir dijital ekonomi aktörü olması uzak bir ihtimal değil.
Yerli üretimden hızlı teslimata, sürdürülebilirlikten e-ihracata kadar geniş bir alanda yaşanan bu dönüşüm hem tüketicilerin hem de işletmelerin yaşam biçimini kalıcı olarak değiştiriyor. Türkiye, dijital çağın sunduğu fırsatları doğru adımlarla değerlendirdiği sürece, sadece bölgesel değil; küresel bir e-ticaret ve e-ihracat merkezi olma hedefini de adım adım gerçekleştirecek gibi görünüyor.
ZAFER ÖZCİVAN
Ekonomist-Yazar
Zaferozcivan59@gmail.com

Yayınlama: 04.08.2025
Düzenleme: 04.08.2025 11:02
A+
A-
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.