08-03-2018 12:01:00

2030'a kadar yolların yüzde 30'unda sürücüsüz araçlar olacak

European Automobile Manufacturers' Association'ın yayımladığı verilere[1] göre, otomotiv sektörü sadece Avrupa Birliği ülkelerinde 12,6 milyon çalışana sahip. Üretilen arabaların, kamyonetlerin ve otobüslerin toplam rakamı ise yılda 19,2 milyon olarak karşımıza çıkıyor. Her yıl otomotiv sektöründe AR-GE için 235 milyar TL yatırım gerçekleştiriliyor ve bu yüzden otomotiv sektörü özel sektörler arasında en çok yatırım yapılan sektör olarak dikkatleri çekiyor ve sadece 2016'da Avrupa Patent Organizasyonu'nun onayladığı 8.000 patent bulunuyor.

Dijital dönüşümle birlikte büyük bir değişimin eşiğinde bulunan otomotiv sektöründe, Sanayi 4.0 ve ağırlıklı olarak robotların çalıştığı akıllı fabrikalarda artık sürücüye kıyasla yazılımın daha çok söz sahibi olduğu otomobiller üretiliyor. Öyle ki, danışmanlık firması olan Roland Berger, 2030'a kadar dünya çapında kat edilecek yolun yüzde 30'unun sürücüsüz taksiler tarafından gerçekleştirilmesini bekliyor[2]. Artık otomotiv sektörü dijital ortamda dönüşüm geçirmeye başladı ve otomotiv sektörünün aktörleri de bu dönüşüme ayak uyduruyor. 50 yıldan uzun süredir sektörlerde araştırma gerçekleştiren öncü şirket Frost & Sullivan'a göre dijital teknolojilere gerçekleştirilen yatırım 2020'ye kadar 311 milyar TL'ye yükselecek.
  
5 adımda verinin yolculuğu
Yaşanan bu değişimin en önemli noktalarından biri ise bağlı cihazların oluşturduğu verilerin en etkili şekilde ele alınması. Verimli analizler yapmanın yolu verileri doğru yönetmekten geçiyor. Veri yönetiminde uzman NetApp, şirketlerin dijital akıllı üretim projelerine başladığında 5 aşamalı bir modeli göz önünde bulundurmalarını öneriyor. NetApp bu aşamaları şöyle sınıflandırıyor: Verileri toplama, nakletme, depolama, analiz etme ve arşivleme. İlk aşamada sensörlerin topladığı veriler kaydediliyor. Devamında nakledilen veriler yönlendirme ve anahtarlamanın yanı sıra kablosuz ve güvenlik duvarı teknolojileriyle koruma altına alınıyor. Üçüncü aşamayı BT altyapıları ve bir araya getirilen sensör verilerinin depolanıp analize hazır hale getirilmesi oluşturuyor. Bu aşamada gelen veri büyük veriyse şirketlerin bu duruma daha farklı yaklaşmaları gerekiyor. Büyük veriyi ölçeklendirerek dördüncü aşama olan verinin analiz edilmesine olanak sağlayan birçok araç ve çözüm bulunuyor. Son olarak analiz edilen veri uzun vadeli ve düşük bütçeli bir yöntem ile arşivleniyor ve yolculuk sona eriyor.
 
Etkili veri yönetimi
Veri depolamada öncü çözümlere imza atan NetApp firmasının geliştirdiği Data Fabric çözümü, veri depolamayı basitleştirip ve özerkleştirerek hibrit ortamlar arasında uyum imkânı sunuyor. Böylece verinin yönetiminde, aktarımında ve BT'lerin altyapı şekillerinde daha çok tutarlılık elde edilebiliyor. Bu faydalar sayesinde klonlama, yedekleme veya verileri kurtarırken kullanılan aynı araçların yönetiminde gözle görülür kolaylaşma oluşuyor. NetApp Türkiye Genel Müdürü Behçet Yumrukçallı konuyla ilgili “Otomotiv sektörü, ülkemizde ve dünyada birçok dalda rekorlara imza atıyor. Her sektörde olduğu gibi burada da ürünlerin ve yazılımların oluşturduğu büyük miktardaki verilerin kullanılabilir hale getirilmesinde NetApp olarak bir payımız olması gerektiğini düşünüyoruz ve bu doğrultuda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu vizyonun bir meyvesi olan Data Fabric adlı ürünümüz, büyük verilerin depolanmasının yanı sıra onları ölçeklendirerek farklı ortamlarla da uyum sağlamasına fırsat tanıyor. Böylece geleceğin para birimi sayılabilecek kadar değerli verileri bize emanet eden firmalara güvenlerinin karşılığını veriyoruz” dedi.                                                 

 

  YORUMLAR

0 Yorum YORUM YAP
Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.
  FACEBOOK YORUM
Yorum
YUKARI