02-02-2016 11:38:36 Son Güncelleme: 02-02-2016 11:55:36

MEPSAN YATIRIMLARINI SÜRDÜRÜYOR

Güçlü mali yapısı ve kurumsal organizasyonu ile Mepsan’ın gelecekteki global vizyonuna ulaşmasında gerekli temelleri oluştururken, yatırım ve şirketleri bir arada bünyesinde toplayan MLB Group, yakıt istasyonlarının ihtiyaç duyduğu tüm çözümleri ve ürünleri müşterileri ile buluşturmaya devam ediyor.
MEPSAN YATIRIMLARINI SÜRDÜRÜYOR

Yenilikçi komple yakıt istasyon çözümleri markası” olarak belirlediği vizyonu doğrultusunda dolu dizgin yatırımlarını sürdüren Mepsan, Türk mühendisliğinin tasarladığı ve imal ettiği ürün, ürün kalitesi , servis altyapısı ve üretim gücüyle, bugün Türkiye’nin tartışmasız lider markası konumunda..

Akaryakıt sektörü için bir milad haline gelen 18 Eylül sürecini değerlendiren Mepsan İcra Kurulu Üyesi ve Satış Direktörü Batuhan Kıroğlu, “2015 yılı yoğun, fakat 2010 yılındaki süreçten farklı olarak çok daha planlı geçti. Büyük petrol şirketleri artık bu süreç için daha hazırlıklılar ve tüm kontrat yenilemelerini 3-4 ay öncesinde yeniliyorlar.  Biz de tüm müşterilerimiz ile sene başından itibaren yaptığımız planlama toplantıları ile hangi petrol şirketinin, hangi istasyonuna, hangi ekipmanı hangi tarihlerde vereceğimizi biliyorduk. Bundan dolayı 2015 yılı son derece organize olduğumuz bir yıldı. 
Mepsan olarak bizim önceliğimiz büyürken, sabit gelirler yaratmak. Herkes büyümek ister.  Ama içinde yaşadığımız ülkenin ve civar ülkelerin ekonomisinde konjonktürel dalgalanmalar olabiliyor. Ona göre pozisyon almak çok önemli. Mevcut pazarı büyütemezsiniz. Biz mevcut pazardan ne kadar pay alabiliriz diye bakıyoruz. 2015 ‘de değişen  akaryakıt pompaların % 68’ini sektörümüz için MEPSAN üretti. Lpg tarafında da bu rakam % 75’lere çıktı. Türkiye büyük ve rekabetçi bir Pazar. Hem Ulusal Üreticiler hem de Uluslararası markalar var. Distribütörler aracılığıyla pazara ürün sağlıyorlar. Tüm pazar bu firmalar arasında paylaşılıyor. 
Yaklaşık 10 senedir yurtdışına ihracat gerçekleştiriyoruz. Yurtdışında 66 ülkeye ihracatımız var. Yurtdışındaki pazar çok büyük olduğu için yaptığımız ufak sıçramalar, bütçemizde büyük etkiler yaratıyor.  Dolayısıyla ihracattaki büyümemiz her sene % 50’nin altına düşmüyor. Bu, sabit gelirler yaratmak ve  ekonomik krizlerden etkilenmemek anlamında çok önemli bir denge.  Bazı ülkelerde satışlar iç dengeler sebebiyle azalırken, diğer bir ülkeye yaptığımız satışlarla dengeyi kuruyoruz. Özellikle son dönemde Yurtdışında yaptığımız otomasyon sözleşmelerimizde ciddi bir artış var. 2015 de lansmanını yaptığımız yeni jenerasyon ödeme ve sadakat sistemleri ile UHF teknolojisi ile geliştirdiğimiz Taşıt Tanıma sistemlerimiz güzel başarılar elde ediyorlar. 2016 senesi içerisinde Yurtdışı operasyonlarımız, Türkiye de elde ettiğimiz operasyonlardan daha büyük bir hale gelerek, şirketimiz için daha stabil bir büyüme trendine ulaşmış olacağız.  " dedi.
Türkiye’nin 2010 yılında taraf olduğu Tehlikeli Maddelerin Karayolu ile Uluslararası Taşımacılığına İlişkin Avrupa Anlaşması (ADR), 1 Ocak 2014 itibariyle yürürlüğe girmişti. “Tehlikeli Maddelerin Karayoluyla Taşınması Hakkında Yönetmelik”e göre trafiğe çıkacak her tankerin ADR sertifikasına sahip olması gerekiyor. ADR kapsamında yaklaşık 20 bin aracın yenileneceği bir pazar mevcut.
Sektöründe a’dan z’ye komple yenilikçi çözümler üreten MLP Group, ADR’li alüminyum tanker üretiminde de söz sahibi olmak üzere yeni bir yatırım gerçekleştiriyor. 
Yakıt lojistiği ve tanker üretimi alanında da üretim yapacak olan MLP Grubu bünyesindeki TRACO firması Nisan ayı sonunda fabrika açılışını gerçekleştirecek. 8.000 metrekare kapalı ve 7.000 metrekare açık olmak üzere toplam 15.000 metrekarelik alana sahip olan fabrikada akaryakıt, LPG ve LNG gibi ürünler için kara taşımacılığı araçları, tankerler, tanklar ve nakliye çözümleri geliştirilecek ve imal edilecek. 
Batuhan Kıroğlu, konuya ilişkin şu bilgileri verdi: “ADR’ye uygun araç üretebilmek için öncelikle üretim yerinin uygunluğunun belgelenmesi gerekir. Bu süreçte uygun malzeme seçimi ve takibi, yetkin sertifikalı kaynakçı, uygun alet ve ekipman, laboratuvar, ürün izlenebilirliği ve genel kalite güvence şartlarının sağlanması gerekir. Bu kapsamda hem yerel, hem de yurt dışı onay otoriteleri tarafından sertifikalandırılma işlemleri tamamlanmak üzere. İlk etapta akaryakıt tank, tanker ve alüminyum tanker üretimi yapacağız. Avrupa’da adr’li tanker üretiminde alüminyum malzemeye yönelme var. Araç hafifledikçe dolayısıyla yakıt sarfiyatı da azalıyor. Bu da istenen bir şey. Fakat alüminyum teknolojisi kolay bir teknoloji değil. Şu anda üretim için sertifikalarımızı bekliyoruz. İleri dönemde LPG tanker üretimine de geçmeyi planlıyoruz. TRACO kendi yönetim ve pazarlama ekibi, kendi personeli ile ayrı çatıda faaliyetlerini sürdürecek. “


 

  YORUMLAR

0 Yorum YORUM YAP
Bu Haber'e ilk yorum yapan siz olun.
  FACEBOOK YORUM
Yorum
YUKARI