Fıstık karaborsaya düştü…

Fıstıklı baklavanın tadını unutacak mıyız?
Giderek artan ve kilosu 80 TL’ye varan fıstık fiyatları bu soruyu gündeme getiriyor. Görünen o ki gerekli önlemler alınıp çözüm üretilmezse, fıstığın ve buna bağlı olarak da baklavanın fiyatı artmaya devam edecek.

Fıstık karaborsaya düştü…

Baklava deyince; incecik açılmış yufkaların şerbetle buluşması ile çıkan çıtır ses kulağınıza, tereyağının mis gibi kokusu burnunuza geliyor ve fıstığın o muhteşem tadını damağınızda hissediyor musunuz? Bu keyifte vazgeçmek zorunda kalabiliriz ne yazık ki. Çünkü baklavanın en önemli girdilerinden biri olan fıstığın fiyatı adeta altınla yarışıyor. Kilosu 80 TL’ye çıkan fıstık, Seyidoğlu gibi geleneksel tariflere sadık kalarak, tüketici sağlığını göz önünde tutarak kaliteli üretim yapan firmaları olumsuz etkiliyor. 1 kg baklavada 150 gr kadar fıstık kullanıldığı düşünülürse fiyat yüksekliğinin baklavaya etkisi daha iyi anlaşılıyor.

 

Baklavada kullanılan ve ‘boz iç’ olarak adlandırılan Antep Fıstığı rekor fiyatı ile altın gibi değerli duruma geldi. Seyidoğlu Genel Müdürü Serdar Seyidoğlu, bunun en büyük nedenini rekoltenin düşmesinin yanı sıra durumu fırsat bilen stokçuların olduğunu belirtiyor. Ülkemizde fıstık üretiminde rekoltenin 350 tondan 70-80 tona düşmesi, fıstık ithalatının da yasak olması nedeniyle stokçular ortaya çıkıyor. Fiyatın yükselmesi de kaçınılmaz oluyor. Serdar Seyidoğlu, fıstığın adeta karaborsaya düştüğünü, kontrollü olarak ithalatına izin verilmesi gerektiğini, aksi takdirde fiyatların daha çok artacağını söylüyor. Çünkü baklavacıların elindeki stok da Ramazan ve yaz sezonu ile birlikte azalacak. Seyidoğlu, farklı damak tatlarına yönelik olarak yenilikçi ürünler geliştiriyor ancak fıstıklı baklavanın başka bir hammadde ile üretilmesi mümkün olmadığından fiyat yüksekliğine çözüm bulunması gerekiyor.

 

Serdar Seyidoğlu, fıtık fiyatlarının yükselmesinin halk sağlığını tehdit ettiğini de belirtiyor. Çünkü, 15-20 TL’ye satılan ve kurutulmuş bezelye ya da yer fıstığı kullanılarak hazırlanan baklavalar da var. Kaliteden uzak bu baklavalar damak tadına da hitap etmediği gibi sağlığımızı da zarar verebiliyor. Serdar Seyidoğlu tüketicilere şu tavsiyelerde bulunuyor: “Türk mutfağının simgelerinden olan baklavanın lezzetini sağlayan kaliteli malzeme ve ustalıktır. Ama ne yazık ki hile yapmanın çok kolay olduğu sektör söz konusu. Yüksek maliyetler nedeniyle çeşitli gıda ürünlerinde şeker yerine yarı fiyatına olan glikozun, Antep fıstığı yerine de yeşile boyayıp fırınlanan yer fıstığının veya rengi nedeniyle yeşil bezelyenin kullanıldığı biliniyor. Sade yerine de sade kokusu verilmiş nebati yağlar kullanılıyor. Tüketici  baklavayı test etmeli, kötüyse almamalı. Köşe başlarında, araba arkalarında satılan ve kalitesinden, temizliğinden emin olmadığı baklavayı satın almamalı. Ucuz olması için halkın sağlığını hiçe sayan üretimlere karşın, tüketici olarak bu ürünleri almamakla en büyük tepkiyi koyabilirler. 1 kilo yerine yarım kilo kaliteli baklava alın hem damak tadınız hem de sağlığınız bozulmasın.”

Yayınlama: 26.02.2014
1.533
A+
A-
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.