Ekonomi Açısından Akıllı Şehir Projeleri

1959 yılında Antalya’nın İbradı ilçesine bağlı ÜRÜNLÜ köyünde doğdu. İnşaat ustası baba ve ev hanımı annenin yedi çocuğunun en küçüğüdür. Antalya’da ilk, orta ve lise öğrenimi sırasında inşaat işçiliği, sebze meyve işçiliği yaptı.1978 yılında İstanbul Üniversitesi işletme fakültesini kazandı ve 1982 yılında mezun oldu. Üniversite öğreniminin ikinci sınıfında İstanbul Tahtakale’de hırdavat ticaretine başladı.21 yıl hırdavat ticareti yaptıktan sonra ülkenin ekonomik koşullarından dolayı büyük bir fabrikaya satış müdürü oldu. Daha sonraki süreçte başka işletmelerde satış direktörlüğü, grup satış müdürlüğü ve sektör başkanlığı yaptı. 2008 yılında yakalandığı kronik böbrek yetmezliği ve 2013 yılında diyaliz tedavisine başladıktan sonra emekli olmak durumunda kaldı. Emekli olduktan sonra kendi bilim dalı olan ekonomi konusunda çalışmalar yaptı. SATIŞIN TEMELLERİ ve Ürünlü köyünü anlatan İŞTE KÖYÜM İŞTE KÖYLÜM kitabına ilaveten EV HEMODİYALİZİ kitaplarının yazarıdır. Halen DÜNYA GAZETESİ-SANAYİ HABER AJANSI,TÜNAYDIN GAZETESİ NALBUR TEKNİK DERGİSİ-İŞ GELİŞTİRME DERGİSİ VE MADE IN TURKEY dergilerinde ekonomik ve sosyal makaleler yazan ZAFER ÖZCİVAN evli ve iki çocuk babasıdır.

Yeni Ekonominin Anahtarı: Akıllı Şehirler

Dünyanın dört bir yanında şehirler, teknolojinin sunduğu imkanlarla daha sürdürülebilir, daha verimli ve daha yaşanabilir hale gelmek için yarışıyor. Bu dönüşüm, sadece modern bir kent hayali değil; aynı zamanda büyük bir ekonomik gereklilik. Akıllı şehir projeleri; enerji tasarrufundan ulaşıma, kamu hizmetlerinden istihdama kadar pek çok alanda önemli ekonomik avantajlar sağlıyor. Türkiye’de de son yıllarda hız kazanan bu projeler hem yerel ekonomiye hem de ülke genelindeki büyüme hedeflerine katkı sağlıyor.
Bir kenti “akıllı” kılan en önemli unsur, verileri toplama, analiz etme ve bu veriler ışığında hızlı çözümler üretme kapasitesidir. Örneğin; trafik sensörleri ve yapay zekâ tabanlı yönlendirme sistemleriyle ulaşımın daha verimli hale getirilmesi, sadece vatandaşların zaman kaybını azaltmakla kalmıyor; aynı zamanda yakıt tasarrufu ve dolayısıyla ithalat faturasında azalma sağlıyor. Bu da ekonomide doğrudan bir iyileşme olarak kendini gösteriyor.

Tasarruf ve Verimlilik: Ekonomiye Katkı

Akıllı şehir projeleri, enerji verimliliği konusunda da kritik bir rol oynuyor. Akıllı aydınlatma sistemleri, gereksiz enerji kullanımını engelleyerek elektrik tüketiminde ciddi bir düşüş sağlıyor. Sadece İstanbul gibi büyük bir şehirde akıllı aydınlatma sistemlerinin yaygınlaşması, milyonlarca liralık tasarruf anlamına geliyor. Ayrıca bu sistemlerin bakım ve onarım maliyetlerinin düşük olması, uzun vadede belediyelerin bütçesine nefes aldırıyor.
Su yönetimi de akıllı şehirlerin ekonomik katkı sunduğu bir başka alan. Akıllı sensörler ve kontrol sistemleri sayesinde, su israfının önüne geçiliyor ve kayıp-kaçak oranı minimize ediliyor. Bu da hem vatandaşın cebini hem de ülke ekonomisini koruyor. Örneğin, Ankara’da pilot olarak uygulanan akıllı su sayaçları ile yılda yaklaşık %10 oranında su tasarrufu sağlandığı ve bunun şehrin yıllık bütçesine önemli bir katkı sunduğu belirtiliyor.

Yatırım ve İstihdam: Yeni Fırsatlar

Akıllı şehir projeleri yalnızca tasarruf sağlamıyor, aynı zamanda yeni yatırımları ve istihdam alanlarını da beraberinde getiriyor. Özellikle yerli teknoloji firmalarının geliştirdiği yazılım ve donanım çözümleri, bu projelerde kullanıldığında iç pazarda büyümeyi tetikliyor. Türkiye’nin genç ve dinamik nüfusu, yazılım geliştirme, veri analizi, donanım üretimi gibi alanlarda ciddi istihdam fırsatları elde ediyor.
Yatırım cephesinden bakıldığında da akıllı şehir projeleri, uzun vadeli ve güvenilir gelir modeli sunduğu için hem yerli hem de yabancı yatırımcılar için cazip hale geliyor. Örneğin; akıllı otopark sistemleri ya da elektrikli araç şarj istasyonları, özel sektör için yeni ve karlı bir pazar oluşturuyor. Bununla birlikte, akıllı binalar ve altyapı projeleri, inşaat sektöründe de teknolojiyi önceleyen yeni bir dönemin kapılarını aralıyor.

Sürdürülebilir Kalkınma ve Markalaşma

Ekonomik gelişmenin bir diğer önemli boyutu da şehirlerin marka değeri ve küresel ölçekteki rekabet gücü. Akıllı şehir uygulamaları, bir kentin daha modern, yaşanabilir ve sürdürülebilir hale gelmesini sağladığı için yatırımcıların ve turistlerin ilgisini çekiyor. Özellikle çevre dostu ulaşım çözümleri ve dijital kamu hizmetleri, şehirlerin prestijini artırıyor. Böylece, uluslararası organizasyonlara ev sahipliği yapma, yabancı sermayeyi çekme ve turizm gelirlerini artırma gibi fırsatlar doğuyor.
Türkiye’de Konya, Eskişehir, İzmir gibi şehirlerde başlatılan akıllı şehir projeleri, sadece yerel halkın yaşam kalitesini yükseltmekle kalmıyor; aynı zamanda bu şehirlerin uluslararası arenada tanınırlığını da artırıyor. Bu durum, uzun vadede şehre gelen doğrudan yatırımları ve turizm gelirlerini pozitif etkiliyor.

Dijital Dönüşümün Ekonomik Kaldıracı

 

Geleneksel şehircilik anlayışından dijital çözümlere geçiş, pek çok sektörde domino etkisi yaratıyor. Örneğin; toplu taşıma araçlarında kullanılan temassız ödeme sistemleri, fintech girişimlerinin büyümesini destekliyor. Belediyelerin geliştirdiği akıllı mobil uygulamalar, vatandaşlarla etkileşimi artırıyor ve kamu hizmetlerinin daha hızlı, daha düşük maliyetle sunulmasını sağlıyor. Tüm bu dönüşüm, kamunun giderlerini azaltırken, özel sektörde inovasyon ve girişimciliği de teşvik ediyor.
Özellikle büyük veri ve yapay zekâ destekli çözümler, karar alma süreçlerini hızlandırarak yanlış yatırımların önüne geçiyor. Bu sayede, sınırlı kamu kaynakları çok daha verimli kullanılabiliyor ve ekonomide israfın önüne geçilmiş oluyor.

Sonuç: Akıllı Şehirler, Akıllı Ekonomi

Kısacası akıllı şehir projeleri, sadece bir teknoloji yatırımı değil; aynı zamanda güçlü bir ekonomik model. Enerji ve su tasarrufu, verimli ulaşım, yeni istihdam alanları, yerli teknoloji yatırımları ve küresel marka değeri… Tüm bu unsurlar bir araya geldiğinde, şehirlerin ekonomisine ve ülke ekonomisinin genel dengesine ciddi katkılar sağlıyor.
Geleceğin şehirleri, sürdürülebilir ve akıllı çözümlerle şekilleniyor. Bu dönüşümün ekonomik potansiyelini en iyi şekilde değerlendirebilmek için kamu, özel sektör ve üniversitelerin birlikte çalışması, yerli teknolojinin desteklenmesi ve toplumsal farkındalığın artırılması kritik önem taşıyor. Çünkü akıllı şehirler, sadece bugünün değil; yarının da ekonomik güvencesi anlamına geliyor.

ZAFER ÖZCİVAN
Ekonomist-Yazar
Zaferozcivan59@gmail.com

Yayınlama: 08.08.2025
A+
A-
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.