Ahmet Öztürk konu ile ilgili şunları söyledi:
“Kayıt dışı mücadele ve bu mücadele için verilen çabalar, bu sektörün son 20 yılın en önemli konu başlıklarından biri olmuştur. 2003 yılında mecliste kabul edilen Petrol Piyasası Kanunu öncesinde piyasada önemli miktarda standartlara aykırı ürün satılmaktaydı. Kaçak ve kayıt dışı akaryakıt satışı önemli kayıplara yol açmaktaydı. Bu nedenle meclis ve komisyonlarda uzun görüşmeler sonrasında Petrol Piyasası Kanunu 2003 yılında kabul edilmiş ,o zamandan bu yana kamu ve özel sektör olarak ulusal marker uygulaması ile yurtdışından gelen kaçak ürünün önüne geçilmiştir. Bütün bunların yanında istasyonlara yazar kasalar konuldu sonra yeni nesil ödeme cihazları ile değiştirildi. 2011 yılında istasyonlara otomasyon yatırımları yapıldı. Sonra yeni denetim süreci ile olağanüstü harcamalar yapmaya başladık. Tüm bunların sonucunda ne oldu? Elektrikli araçların üretilerek satışa sunulmasına rağmen yıllar itibariyle benzin , motorin ve lpg satışlarımız artmıştır. Bu artış sadece talep artışı ile ilgili değil, uygulama, program ve sektörden kaynaklı yapılan yatırım sonrasında kayıt dışı ekonominin engellenmesi ile gerçekleşmiştir. Şimdi ise bunca yapılan emek ve yatırımlar üzerine UTTS kurulumu için yeni bir süreç başlatılmıştır. UTTS sektörü derinden olumsuz etkileyecek düzenlemelerden biridir. Karar alındı ve tedarikçiler seçildi. Yapılan toplantılarda, beyan ettiğimiz üzere, bayiler bu sisteme geçmeye, ekonomik ve teknik olarak hazır değillerdir. Bu düzenleme ile ortaya çıkacak olan maliyet dolaylı olarak son tüketiciyi etkileyecektir. Bu proje kapsamında istasyon başına 20 ile 40 bin dolar arası, araç başına yaklaşık 2000 TL yatırım yapılması gerekecek. 12500 istasyon için yaklaşık 7 ile 11 milyar tl, 8 milyon ticari araç ise 16 milyar tl harcama yapılması gerekecek. Özel araçların kapsama alınmasından dolayı istasyonlardaki tüm adalara sistem kurulması kaçınılmazdır. Özel araçların kapsama alınacaksa toplam 30 milyon araca kurulum yapılması gerekecek ve maliyet artacaktır. Özellikle akaryakıt satışı düşük olan ve kırsal kesimlerdeki istasyonların gücü bu sisteme geçmeye yetmeyecektir. Bunun sektördeki tüm paydaşları derinden etkileyeceğine eminim. Kayıt dışı ekonomi için her türlü desteğe varız. Ama özellikle yeni nesil yazar kasaları yeni kullanmaya başlamışken yeni bir yatırım döngüsüne girmek için çok kapsamlı bir analiz yapılması gerekir. Bunun ülke ekonomisine getirisi ne olacak? Aynı maksatla daha önceki düzenlemeler için de yatırımlar yapılmıştı. Bunlar başarısız mı oldu? Bu nedenle mi yeni düzenlemeye ihtiyaç duyuldu? Eğer öyleyse faydasız olduğu düşünülen düzenlemelerden vaz mı geçilecek?sBunun gibi hususların yeniden değerlendirilmesinin faydalı olacağını düşünüyorum. “