Günümüzde birçok araç, halihazırda acil durumda frenleme ve şeritte tutma asistanı gibi gelişmiş sürücü destek sistemleri ile donatılmıştır. Bu sistemler, sürücünün zamanında doğru eylemde bulunmaması halinde acil bir durumda aktif olarak müdahale etmek üzere tasarlanmıştır. Otonom sürüş fonksiyonları elde etmek için daha yüksek derecede teknoloji gerekli olacaktır.
Sürücü destek sistemleri, sürücünün doğrudan müdahalesi olmaksızın aracın eksenel hareketlerini kontrol etmek üzere aktarma organları, şasi, direksiyon ve frenlerdeki aktif mekatronik sistemlere bağlıdır. ZF’nin ürün portföyü bu nedenle, gelişmiş güvenlik ve otomatik sürüş sistemleriyle entegre olabilecek komponentlere odaklanmaktadır. ZF CEO'su Stefan Sommer “Amacımız, araçların görmesini, düşünmesini ve hareket etmesini sağlamak ve bu sistemler için tek noktadan ürün sunmaktır,” diye açıklıyor. Şirket bu amaca, aralarında 360 derece panoramik görüş ve yüksek hızlı bilgi işlemedeki gelişmelerin de yer aldığı sensör teknolojisindeki yenilikleriyle gittikçe yaklaşmaktadır;. . ZF, bu alanda sadece kendi yenilik gücüne değil, mobilite alanını genişletmeyi hedefleyen diğer yüksek teknoloji şirketleriyle kurduğu ortaklıklarına da güveniyor.
Sensör veri kalitesi ve miktarı artıyor
ZF’nin mevcut radar sensörleri, birçok uygulamada kullanılabilir ve radar, şiddetli yağmur gibi görüşün zayıf olduğu durumlar da dahil neredeyse bütün hava koşullarında etkili biçimde çalışabilir. ZF AC100 ve AC1000 radarları mevcut sürücü destek sistemlerinin farklı ihtiyaçlarını karşılamak üzere tasarlanmıştır ve radarın sunduğu avantajlar arasında halihazırda otoyol sürücü yardımcı sistemlerinde önemli rol oynayan ve geleceğin otonom sürüş fonksiyonlarında daha da önemli hale gelecek doğrudan mesafe ve bağıl hızları ölçme özelliği bulunmaktadır. ZF ayrıca mobilitenin gelişmiş görüntü tanıma algoritmalarını kullanan araçlar, yayalar ve yoldaki diğer unsurları saptayıp Otomatik Acil Durum Fren sistemlerini tetikleyip çarpışmaların şiddetini hafifletmeye veya bunların önüne geçilmesini sağlayan ön nesne tanıma kameralarında da dünya lideridir. Kameralar yoldaki şeritleri de izleyip aktif Şerit Takip veya Şeridi Hizalama fonksiyonlarını da destekler.
Otomatik sürüş için bir başka önemli teknoloji de 360 derecelik panoramik görüştür. 3. ve 4. seviye otonom sürüş sistemlerinde yüksek derecede çevresel sensör dayanıklılığı ve hassasiyeti önemlidir ve ZF’nin yeni nesil kamera ve radar sistemleri lazer bazlı ışık saptama ve uzaklık ölçümü veya LIDAR sistemleriyle genişletilecektir. ZF, Hamburg merkezli Ibeo'yla 2016'dan beri otomobillerde kullanmak üzere, dayanıklı LIDAR sistemleri geliştirmek üzere ortaklığını sürdürüyor. Bu sistemler, yakındaki nesnelerin mesafesini, konumunu ve bağıl hızını ölçmek ve diğer araç üstündeki radar ve kamera sensörlerinden alınan veriyi teyit edip onaylamak için kullanılacak.
ZF'nin akıllı araçların çevresiyle iletişim kurmasını (Car-to-X) sağlaması, doğrudan görüş alanında olmayabilecek nesneler hakkındaki bilgiyle, sensör verilerini genişleterek araçlara ilave bilgi sağlayabilir. Örneğin yeni X2Safe özelliğiyle ZF, bulut bazlı bir algoritmanın trafiğin güvenliğini artırmaya nasıl katkı sağlayacağını geçtiğimiz günlerde gösterdi. X2Safe, araçlar, akıllı telefonlar ve akıllı saatler arasında iletişimi mümkün kılarken, sürücülere, yayalara ve bisiklet kullanıcılarına şehir trafiğinde gerçekleşebilecek potansiyel çarpışmalarla ilgili önceden uyarı vermek üzere tasarlanmıştır. Bu teknoloji, gelecekte araçların ve nesnelerin birbirleriyle haberleştiği uygulamalarının temelini oluşturabilir.
Süper bilgisayarlar araçlarda yapay zekayı beraberinde getiriyor
Sürücüsüz araçlarda veri işleme ihtiyaçları kuşkusuz katlanarak artacaktır. Aracın, sensörlerden, araç üstündeki sistemlerden ve buluttan gelen bütün bu dijital bilgiyi yorumlayıp işleyebilmek için yeterli bir hesaplama gücüne ihtiyacı vardır. Otomobil elektroniğinde kullanılan mimari, geleneksel olarak elektronik kontrol birimlerinden oluşur ve bunlar otonom sürüş için iyileştirilip geliştirilebilir.
ZF, binek araçlar, ticari kamyonlar ve endüstriyel uygulamalar için otomatikleştirilmiş ve otonom sürüş sistemleri de dahil olmak üzere taşımacılık endüstrisi için yapay zeka (AI) sistemleri geliştirmek amacıyla NVIDIA'yla işbirliği yapıyor. Las Vegas'taki Tüketici Elektronik Fuarı'nda sergilenen, otoyolda otomatikleştirilmiş sürüş için ZF ProAI, NVIDIA AI teknolojisi kullanılarak geliştiren ilk ZF sistemidir. Araçların sensör ve kamera verilerini işlemek için, derin öğrenme kullanarak çevrelerini anlamalarını sağlayacaktır. Ayrıca şirketler daha gelişmiş ve büyük ölçüde otomatikleştirilmiş sürüş için de çözümler geliştiriyorlar ve böylece sürüş esnasında sistemler aracı daha yüksek seviyedeki otonomiyle kontrol ediyorlar.